Chapter 11
Mike Whatsapp'tan Scarlett'ın numarasına baktı ve onu aradı. Sınıf grubu olmasa onu asla bulamazdı çünkü numarası kayıtlı değildi. Mike zeki kızı aradı.
Scarlett telefonu açtı.
"Scarlett Genious burada, size nasıl yardımcı olabilirim?" Scarlett monotik sesle sordu.
"Şey, Scarlett, Dakota seni ve beni yanında istiyor." Mike söyledi.
"Ben mi? Neden? Onunla arkadaş bile değilim. Hatta seninle bile değilim. Beni neden aradığını da bilmiyorum."
Scarlett tam telefonu kapayacakken Mike onu durdurdu.
"Bir gizem çözmemiz gerekiyor. Dakota'nın arkadaşı hastanede ve birisi onu fena yaralamış. Bunu yapan kişiyi bulmamız lazım."
"Hmmm, neden bana bunu baştan söylemedin? Tabi ki gelirim! Sana evimin konumunu atacağım. Motor bisikletinle beni al ve Dakota'nın olduğu yere gidelim." Scarlett neşeli bir şekilde söyledi.
"Tamam, bekliyorum."
Scarlett evinin konumunu Mike'a attı.
"Konumumu attım. Beni nerede bulacağını biliyorsun, bu yüzden hoşçakaaalll!"
Scarlett telefonu kapadı.
"O ne kadar da çılgın bir kız... Ya da garip... Ya da her neyse işte."
Mike kendi kendine söylendikten sonra Mike hazırlandı ve dışarıya çıkıp motor bisikletine binip Scarlett'ın evine doğru yol aldı.
Birkaç dakika sonra Scarlett'ın evine vardı. Scarlett dedektif kıyafetiyle Mike'ı bekliyordu.
"Deri ha? Sen ve senin şu çılgın seksi deri ceketin ha? Ne kadar klasik." Scarlett alaycı bir şekilde sırıttı ve göz devirdi ama bu biraz şakacı bir tondaydı. Kırıcı sayılmazdı.
"Sende... Dedektif gibi giyinmişsin?" Mike kızın kıyafetine bakarak sordu.
"Elbette böyle giyineceğim çünkü bir nevi bir cinayeti çözüyoruz, ya da cinayete teşebbüs olayını! Bu hiç bu kadar heyecanlı olmamıştı!" Scarlett büyük bir coşkuyla söyledi.
"Büyük ihtimalle hayatında hiçbir şey yaşamadığın içindir." Mike göz devirdi.
"Geçen sene kendisini "kötülük tanrısı" olarak adlandıran Max ile çıktım. Bu sayılır mı? Çünkü o aşağılık herif beni tamamen çıldırttı doğrusu."
"Bilmem, belki." Mike omuz silkti.
"Hadi gidelim." Scarlett Mike'ın yedek kasklarından birisini takarak motor bisiklete bindi.
"Gitmeden önce biraz atıştırmalık alalım. Dakota saatlerdir bir şey yemiyor olmalı." Mike söyledi.
"O olay 1 saatten az bir süre yaşandığından eminim ve bir insan 1 saate yakın o kadar da kolay acıkmaz." Scarlett açıkladı.
"Her neyse, eğer çeneni kapamanı sağlayacaksa sana da bir şeyler alalım." Nike söyledi.
"Tamam o zaman, "Karam" çikolatası alalım!" Scarlett büyük bir coşkuyla söyledi.
Mike iç çekti.
"Ne garip bir kız bu." Diye mırıldandı ama Scarlett bunu duymadı. Duysa da umrunda olmazdı zaten.
Diğer taraftaysa Bowie market alışverişini bitirmişti. Erkek arkadaşıyla kendisi için birkaç hediye almıştı. Bunları özenle seçmişti. İlişkilerini daha iyiye doğru düzeltmek istiyordu. O Lynda cadısına Raj'ını yedirtmeyecekti.
Bowie bugün Raj'ın evinde buluşacaktı. Ailesi evde değildi. Akşama doğru geleceklerdi. Bowie bu fırsatı değerlendirmek istedi.
Bowie Raj'ın evine gitti. Neyse ki onun kapıyı çalıp bekleme diye bir derdi yoktu çünkü Raj ona evin yedek anahtarını vermişti.
Bowie yedek anahtarla kapıyı açtı ve eve girdi.
Ev biraz dağınıktı ama bu sorun değildi. Birlikte evi toplayabilirlerdi ve bunu yaparken çok eğlenebilirlerdi.
Bowie derin bir nefes aldı ve kendinden emin bir şekilde merdivenlere çıktı.
Bowie yukarıya doğru çıkarken bazı sesler duydu ama bunu umursamadı. Raj evinde bazı arıza sesleri vardı. Buda onlardan birisidir diye düşündü Bowie.
Bowie erkek arkadaşının yanına gitmeden önce tuvalete gitti. Elini yüzünü yıkadı ve rahatladı. Şuan da kendisini iyi hissediyordu ama bilmediği şey ise... onun bu iyi hislerinin bir anda son olacağıydı...
Diğer taraftaysa Dakota diğerlerini bekliyordu.
"Mike nerede kaldı? Acaba Scarlett gelmeyi mi reddetti yoksa başka bir şey mi oldu?"
Dakota öfledikten sonra başını tuttu.
"Sammm... seni çok özlüyorum..."
Dakota kendi kendine üzüntüyle söyledi.
Dakota üzgünce başını tutarken arkasından bir kadın Dakota'nın omzuna dokundu.
Dakota şaşkınlıkla arkasına baktı.
Sam'in annesi Dakota'ya bakıyordu.
"Benim senden bir özür borcum var kızım."
Dakota anlık duygusallaşmayla Sam'in annesine sarıldı.
O anda her şey affedilmişti.
Diğer taraftaysa Daisy ve ailesi onlara bakıyorlardı.
"Sanırım Samantha ile olan konuşmam işe yaradı ha?" Daisy kendi kendine sordu.
"Samantha mı?"
"O da kim?"
Ailesi Daisy'e sordular ve Daisy sadece eliyle başına vurdu.
"Samantha Sam'in annesinin adı." Daisy, ailesine açıkladı.
"Ohh, şimdi anladım. İyi iş çıkardın tatlım." Bayan Milton kızını övdü.
"Teşekkürler anne." Daisy annesine teşekkür etti.
"Rica ederim tatlım." Bayan Milton cevapladı.
"Şey tatlım, bu gece isterseniz Sam ve ailesinin yanında kalabilirsiniz. Annen ile benim bu gece acil bir iş toplantımız çıktı." Bay Milton kızına durumu açıkladı.
"Ohh... Tamam o zaman sanırım. İyi işler ve toplantıda ikinize de bol şans diliyorum." Daisy ailesine bol şans diledi.
"Teşekkürler tatlım."
"Seni seviyoruz, bunu sakın unutma." Annesi kızını öptükten sonra Dakota'nın yanına gittiler.
Dakota ailesine sarılarak onlarla vedalaştı. Bayan Milton, mahçup olmamak adına Samantha hanıma 10klık bir çek verdiler. Bay Milton ise kendilerine istedikleri zaman ulaşabilmeleri için telefon numaralarını verdiler. Samantha hanım gözleri dolmuş bir şekilde Milton ailesine sarıldı. Onlara teşekkür ettikten sonra Dakota ve Daisy'in anne ve babası hastaneden çıktılar.
Daisy sonrasında onların yanına yaklaştı.
"İkinize de bir şeyler almamı ister misiniz?" Daisy perişan olan kızlara sordu.
"Tek bir isteğim var. O da Sam'e bakman. Bunu benim için yapabilir misin? Şuan da biraz rahatlamak ve bu negatif düşüncelerden uzaklaşmak istiyorum." Samantha Simpson Daisy'e açıkladı.
Daisy başını sallayarak onların yanından ayrıldı.
İki kadın da sandalyede oturup beklediler.
Samantha Simpson artık dayanamadığı için kafasını Dakota'nın omzuna yasladı. Sonrasında ikisi de kısa bir süreliğine uyuyup bunların birer kabus olmasını umdular.
Diğer taraftaysa Bowie tuvaletten çıktı. Raj'ın odasının kapısını çaldı.
"Raj, tatlım içeride misin?" Bowie sordu ama bir cevap alamadı. Sonrasında kulağını kapıya doğru dayadı. Hala sesler geliyordu. Belli ki sesler oradan geliyordu. Bowie korktuğu şeyin başına gelmemesini umarak kapıyı açtı...
Sonrasındaysa olanlar oldu...
Bir çığlık koptu...
"AAAAAAAAAAHHHHHHHH!"
(Devam Edecek)
Note: Tek gecede 2 bölüm ama yayın olarak daha geç olabilir. Yks başvurum için bazı işleri halletmem gerekiyor. Açıkçası gerginim ve çok korkuyorum. Umarım kötü şeyler olmaz. Pazartesi günü evdeyim ama başvuru işiyle ilgilenicem. Salı için rapor almaya çalışıcam, bana bol şans dileyin lütfen :((( Ayrıca Scarlett'ın kişiliğini nasıl buldunuz? Biraz komik ve çok tatlı! Biraz Scary Girl gibi ama bu hikayede biraz kötü gözüken taraf olacak... Bowie sizce ne gördü? Yeni bölümde bunları öğreneceksiniz. Sizleri sevdiğimi unutmayın, diğer bölümde görüşürüz :))