Bir Mesajla Başlayan Arkadaşlık

F/F
F/M
Gen
M/M
Multi
Other
G
Bir Mesajla Başlayan Arkadaşlık
Characters
Julia/Wayne (Total Drama), Lauren "Scary Girl"/Raj (Total Drama), Dakota Milton/Sam, Nichelle (Total Drama), Lauren "Scary Girl" (Total Drama), Priya (Total Drama), Dakota Milton, Staci (Total Drama), Sam (Total Drama), Laurie (Total Drama), Miles (Total Drama), Heather (Total Drama), Duncan/Sadie (Total Drama), Beth/Brady (Total Drama), Stephanie (Total Drama), Cody Anderson/Sierra, Beth (Total Drama), Sierra (Total Drama), Cameron Corduroy Wilkins, Mike (Total Drama), Julia (Total Drama), Kristal (Disventure Camp), Riya (Disventure Camp), Mike/Dakota Milton, Mike/Cameron Corduroy Wilkins, Jo/Brick McArthur, Anne Maria/Mike (Total Drama), Anne Maria (Total Drama), Jo (Total Drama), Topher (Total Drama), Sadie (Total Drama), Max (Total Drama), Scarlett (Total Drama), Oliver (Disventure Camp), Amelie Pierre, Lynda (Disventure Camp), Miriam (Disventure Camp), Katie (Total Drama), Leshawna (Total Drama), Dawn (Total Drama), Raj (Total Drama), Alessio (Disventure Camp), Dakota Milton & Heather, Julia & Nichelle (Total Drama), Heather & Lindsay (Total Drama), Dakota Milton & Lindsay, Dakota Milton & Heather & Nichelle & Julia & Lindsay (Total Drama), Katie & Sadie (Total Drama), Katie & Daisy & Sadie & Beth (Total Drama), Dakota Milton & Daisy Milton, Nina/Tomy (Odisea del Drama), Dakota Milton & Jo, Brick McArthur & Sam, Anne Maria & Dakota Milton, Anne Maria & Jo (Total Drama), Damien/Priya (Total Drama), Dawn & Staci (Total Drama), Bowie & Dawn (Total Drama), Mike & Scarlett (Total Drama), Max/Scarlett (Total Drama), Dawn (Total Drama)/Seth (Reality Resort), Heather & Sam (Total Drama), Amanda (Odisea del Drama) & Anne Maria (Total Drama) & Stephanie (Total Drama), Nina (Odisea del Drama), Tomy (Odisea del Drama), Damien (Total Drama), Becky (Odisea del Drama), Amanda (Odisea del Drama), Penelope (Odisea del Drama), Seth Barbo (Reality Resort), Analise Santos (Reality Resort), Sarah Shay (Reality Resort), Ofelia (Odisea del Drama)
Summary
Dakota bir akşam birinden mesaj alır. Sınıf arkadaşlarından birisinin dışlandığı mesajı. Dakota onunla özelden dersleri atarken onunla yazışmaya başlar. Acaba Dakota o çocukla bir şeyler yaşayabilecek mi?? (Hepsi 10. Sınıf, Lise)
All Chapters Forward

Chapter 10

"NEEEEE?!"

Dakota aldığı haber karşısında şoka girmişti. Buna inanmak istemiyordu. Dakota derin nefesler alıp verdi. Dakota'nın bu halini gören ailesi kızlarının durumunu merak etti.

"Hayatım, iyi misin?" Dakota'nın babası, kızına sordu.

Dakota cevap vermedi. Şuan da arayan yabancı numaraya odaklıydı.

"Hangi hastanede yatıyor?" Dakota sordu. Çok korkuyordu. Sam'e bir şey olmasını istemiyordu.

Arayan kişi hastanenin ismini ve adresini verdi. Dakota hemen telefonu kapadı.

Dakota başını tuttu. Derin nefesler alıp verdi ve sonrasında ağlamaya başladı.

Ailesi hemen kızlarına sarıldılar. Sonrasında Alfred Dakota için su getirdi.

Dakota suyu içti ama suyu içerken çok zorlandı. Şuan da Sam hastanedeyken su içmek Dakota için çok yanlış geliyordu.

Dakota bardağı Alfrede verdi. Alfred masaya koydu.

"Tatlım bizi korkutuyorsun, ne oldu?" Dakota'nın annesi kızı için çok endişeli görünüyordu.

"Sam... O hastanede!" Dakota ailesine açıkladı.

Daisy haber karşısında şaşırdı. Alfred Sam adlı adamı az buçuk bildiği için o da şaşırdı. Ailesi pek anlamışa benzemiyorlardı.

"Tatlım, Sam kim?" Dakota'nın annesi kızına sordu.

"Sam, ablamın hoşlandığı çocuk. İkisi de birbirlerinden hoşlanıyorlar." Daisy açıkladı.

"Pekala o zaman madem durum ciddi, hadi gidelim." Dakota'nın annesi söyledi.

Dakota hızlıca kapıdan çıktı ve limuzine bindi. Diğerleri de hızlıca limuzine bindiler.

"Bernard, bizi hastaneye götür. Durum çok acil!" Dakota'nın babası Bernard'a emretti.

Bernard limuzini hızlıca sürdü. Dakota yoldayken diğerlerine mesaj attı. Heather Julia Nichelle Jo Mike vb arkadaşlarına mesaj attı. Heather hala offline'dı. Dakota şuan da en büyük desteği onda bekliyordu.

Bir süre sonra Bernard hastaneye vardı. Diğerleri indi ve hastanenin içine girdiler.

Oradaki resepsiyoncu kişiye Sam'in yerini sordular. Resepsiyoncu kişi Sam'in yerini söyledi. Hepsi hızlıca oraya koştular. Dakota onlardan daha hızlı koşuyordu.

Dakota hızlıca Sam'in odasına daldı.

Sam her tarafı alçılarla orada yatıyordu. Sam'in annesi oğlu için ağlıyordu.

"Saaammm!"

Dakota hızlıca Sam'in yanına gitti. Gözlerinden çok fazla yaş geliyordu. Sevdiği adamı bu kadar çabuk kaybetmek istemiyordu.

Sonrasında Sam'in annesi Dakota'ya döndü ve onu kenara çekti.

"Bunun suçlusu sensin! Senin arkadaşlarından birisi biricik Samuel'imi incitti! Bunu biliyorum!" Annesi öfkeyle Dakota'ya bağırdı. Dakota şaşırdı.

"Ben mi? Ama ben Sam'i seviyorum..." Dakota cevapladı.

"Eğer onu sevseydin onu zorba kahpesinden kurtarırdın! Zorbalardan birisi senin en yakın arkadaşınmış! Ayrıca zorbalarla arkadaş olan birisi benim oğlumla ne işi olur ki? Daha çok zorbalamak için mi ha?! Söyle bana! Oğlumdan ne istediniz, söyleyin bana! Söyleyinn!"

Kadın sonralara doğru ağlamaya başladı.

"Oğlumu tek başıma büyütmüş bir kadınım. Babası bizi terk etti ve Sam baba faktöründen eksik bir çocukluk geçirdi. Her zaman zorbalığa uğrardı. Sam ne zaman kendisini savunsa zorbalar onun daha da üstüne giderdi. Bu yüzden Sam onlara bulaşmamaya çalıştı ama sanırım bazılarınız oğluma göz dikmeye meraklıymışsınız!" Sam'in annesi, Dakota'ya öfkeyle söyledi.

"Ben o zorbalardan değilim, eğer Sam zorbalığa uğradığını görseydim onu korurdum." Dakota açıkladı.

"Sam bana bu hale düşmeden önce zorbasıyla "arkadaş" olduklarını söyledi. Ayrıca sen o zorba kişiyle bu durumu konuşmuşsun mu ne! O da buna inandı ve şuan ki haline bak! Eğer o ölürse, senin hayatını cehenneme çeviririm!"

Dakota bu ağır sözlerden sonra daha da duygusallaşmaya başladı.

Dakota Sam'in elini tuttu ve ona şunları söyledi.

"Seni bu hale getiren pisliği bulacağım, sana söz veriyorum!"

Dakota Sam'in elini öptükten sonra Dakota üzüntüyle odadan ayrıldı.

Sam öpücük karşısında kızarmış görünüyordu ama kimse bunu fark edemiyordu.

Dakota ailesini gördü ve onlara sarıldı.

"Sam iyi mi?" Daisy sordu.

"İyi değil ama en kötüsüyse annesi benden nefret ediyor ve bu durumun suçlusunun ben olduğumu söylüyor..." Dakota açıkladı.

"O kadın bizim kızımızla nasıl böyle konuşabilir?!" Dakota'nın babası sordu.

"Lütfen içeriye girme, onu anlıyorum, bende olsam öyle bir tepki verirdim... ya gerçekten de bu olayların hepsi benim suçumsa?" Dakota sordu.

"Bu saçma soru da nereden geliyor Dak?! Onu en çok önemseyen kişilerden birisin ve onu daha 1 haftadır tanıyorsun. Eğer onu umursamasaydın şuan da burada olur muyduk sence?" Daisy ablasına sordu.

"Hayır ama... bilmiyorum. Ben diğerleriyle konuşacağım." Dakota diğerlerinin yanından ayrılmadan önce söyledi.

Dakota gittikten sonra diğerleri odanın dışındaki sandalyelerde oturdular.

Dakota telefonundan Heather'ı aradı. Heather açmıyordu. Bir kez daha aradı ama onu da açmadı. Dakota 5 kez Heather'ı aramaya çalıştı ama ona hiç ulaşamadı. Sonrasında ona mesaj attı. Dakota onun bu yaptığı şey karşısında hayal kırıklığına uğramıştı. Hangi dost en yakın arkadaşını en kötü anında yalnız bırakırdı ki?

Dakota sonrasında Mike'ı aradı. Mike telefonu açtı.

"Hey Dakota, nasılsın?" Mike sordu.

"Ben... sana attığım konuma gelebilir misin?! Şuan da birilerinin yanımda olmasını istiyorum. Ayrıca Scarlett'a ulaşabilirsen onunda buraya gelmesini sağla."

"Tamam ama neden o?" Mike sordu.

"Çünkü bulmamız gereken bir suçlu var." Dakota keskin bir ses tonuyla konuştu.

"Pekala, onu arayacağım. Sonrasında gelirim. Ayrıca bana konumu WhatsApp'tan atabilir misin?" Mike sordu.

"Tamam ama çabuk ol. Eğer gelmezsen Julia ve Nichelle'i de arıcam."

"Tamam. Sonra görüşürüz. Ayrıca iyi hissetmiyorsan kendine bir şeyler al. İstersen sana birkaç atıştırmalık getirebilirim."

Dakota kızardı.

"Düşüncen için sağol Mike."

"Sorun değil, arkadaşlar bugünler içindir hem iyi gününde hem de kötü gününde."

Dakota sonrasında telefonu kapadı.

Mike'ın söylediği cümle kafasında tekrarlamaya başladı.

"Arkadaşlar bugünler içindir hem iyi gününde hem de kötü gününde."

...

Eğer bu söz doğruysa neden Heather en yakın arkadaşının yanında değildi?

Yoksa... o sahte bir arkadaş mıydı?

Dakota buna inanmak istemedi ama arkadaş grubu arasında Heather diğerlerinden daha kötü bir kalbe sahipti. Onun zorbalıklarını biliyordu. En azından bazılarını. Dakota onları umursamazdı. Julia ve Heather daha zorba insanlardı ama Dakota ve Lindsay zorba olma adımından yoksundular. Nichelle orta karışımdı. O genelde olaylara karışmazdı. Dakota en yakın arkadaşlarından birisinin bunu yapmamış olduğunu umdu.

Dakota hastanede biraz yürürken diğer taraftaysa Daisy ve ailesi hala oturuyorlardı.

Bir süre sonra Daisy'in babasının telefonu çaldı. Bay Milton telefonu açtı. Sonrasında karısını yani Bayan Milton'u da yanına çağırarak Daisy'den uzaklaştılar.

Daisy iç çekti.

Ailesini seviyordu ama onların sürekli işlerle ilgilenmelerini sevmiyordu. Dakota da bu durumdan şikayetçiydi ama Daisy aile arasında daha az sevilen faktör olmuştu. Bebekliği bir başka tuhaflık seviyesiydi zaten...

Daisy Sam'in annesini gördü. Oğlunun elini tutuyordu.

Daisy o kadıncağızın o üzgün haline dayanamayıp içeriye girdi.

Daisy çantasından kraker çıkardı.

Sonrasında kadına uzattı.

Kadın şaşırdı ama kraker teklifini kabul etti. Kadın krakeri yerken biraz sakinleşme zamanı bulmuştu.

"Sen şu kızın kardeşisin değil mi?" Kadın, Daisy'e sordu.

"Evet." Daisy cevapladı.

"Ben o anki öfkem için özür dilemek istiyorum. Suçlu olan o değildi ama... O an kendimi o kadar kaybettim ki... istenmeyen sözler çıktı."

Kadın iç çekti.

"Sam bana yeni arkadaşlar edindiğini söylediğinde çok sevindim. Bugün eve gelmeden önce bana Heather ile barıştıklarını yazmıştı. Sam o an nasıl mutluydu bilmiyorum ama ben biraz korkuyordum. Arkadaşınızsa alınmayın ama ona zerre kadar güvenmiyorum." Kadın açıkladı.

"Aslında bu konuda size hak verebilirim. Heather benim de hoşuma gitmeyen bir kız ama ablam onu çok seviyor. Heather özünde iyi bir kız mı bilmiyorum ama Dakota'ya çok iyi davranıyor. Belki zengin ve güzel olduğumuz için ama... Heather'ın Dakota'yı gerçekten de sevip sevmediğini bilmiyorum. Ayrıca bunu Heather mı yaptı bilmiyorum ama... umarım bu kadar ileri gitmemiştir." Daisy umarak söyledi.

"Ben onun yaptığını düşünüyorum ama bu tek başına olacak bir şey değil. Heather kızı o kadar da güçlü değildir değil mi?" Kadın, Daisy'e sordu.

"Elbette değil, o iyi ama o kadar da güçlü değil. Ayrıca... onun bunu yaptığını gerçekten düşünüyor musunuz? Yani Heather'ı sevmem ama... bu kadar ileri gidebilir mi? Yani bir cana kıyacak kadar seviyesiz bir orospu olabilir mi?" Daisy Sam'in annesine sordu.

"Bilmiyorum ama onun yaptığını düşünüyorum..."

Sam'in annesi iç çekti.

"Eğer biricik oğlum uyanmazsa ben burada tek başıma ne yaparım? O benim tek yaşam sebebimdi. Ailemi o orospu kocam için terk etmiştim... Sam benim tek yaşam sebebim... onu da kaybedemem..."

Daisy kadına sarıldı. Kadın Daisy'in omuzlarında ağlamaya devam etti.

Sam iyi olacaktı.

İyi olmak zorundaydı...

(Devam Edecek)


Note: Bölüme nasıl başlayacağımı bilemedim ama sonunda başladım. Ayrıca Scarlett bu hikayede biraz odak alıcak :)) Sam'in annesini umarım iyi yazabilmişimdir. Sam'in annesinin duygularını çok iyi anlayabiliyorum... bir anne evladı için her şeyi ister. Onu mutlu görmek ister. Sam'in annesine isim vermek gerekirse ona Samantha diyebilirim ama ismi soruşmadığı sürece bu böyle kalacak. Sonlara doğru geliyor muyuz yoksa daha da mı geriliyoruz bilmiyorum. Bu bölüm biraz uzun oldu. Normalde daha kısa bitirecek tim ama bölümü biraz daha uzatmanın yolunu buldum. Umarım bölümü beğenirsiniz. Başka hikayelerde görüşmek üzere sizleri çok sevdiğimi bilin :))

Forward
Sign in to leave a review.