Chapter 7
Birkaç dakika sonra zil çaldı.
Çocuklar neşeyle tenefüse çıktılar. Dakota Heather'a sonra geleceğini söyledi. Heather başını salladı. Nichelle ve Julia ise Wayne durumu için sınıftan ayrıldılar.
Dakota Sam'in yanına gitti.
"Hey Sam." Dakota oyuncu adamı selamladı.
"Hey Dakota" Sam de Dakota'yı selamladı.
"Müzikte olmadığın için üzgünüm." Dakota üzgün bir şekilde Sam'e açıkladı.
"Şey, müzikte iyi değilim, resmim daha iyi. Ayrıca... bazı kişilerle 2 ders aynı ortamda bulunamam..." Sam korkuyla açıkladı.
"Bunlardan birisi miyim? Yani aynı ortamda bulunmak istemediğin kişilerde miyim?" Dakota endişeyle sordu.
"Hayır hayır. Ben sadece... başka birisini kastettim. Sen güzelsin ve beni olduğum gibi kabul ettin. Seninle aynı ortamda olmayı seviyorum. Hatta bugün senin için geldim." Sam itiraf etti.
"Gerçekten mi?" Dakota hafif kızararak sordu.
"Evet, eğer istersen...-" Sam cümlesine devam edemeden sınıfa birisi hırçın bir şekilde içeriye girdi.
"O ebesinden çıkma Lightning'in bana yaptığına inanabiliyor musun?!" Jo büyük bir hırçınlıkla, öfkeyle içeriye daldı.
"Joo! Ne oldu?" Dakota arkadaşına ne olduğunu sordu.
"Brightning beni zorla öpmeye çalıştı! Beni köşeye sıkıştırdı ve benimle sevişmeye çalıştı! Hayatımda onun kadar azgın bir domuz görmedim! İşte bu yüzden sporcu erkekleri sevmiyorum!" Jo öfkeyle anlattı.
"Mike ta buna dahil mi?" Dakota sordu.
"Bilmiyorum ama şuan çok öfkeliyim!" Jo öfkeyle cevap verdi.
"Jo, beraber tuvalete gidip konuşalım mı? Hem elini yüzünü yıkayıp benimle dertleşebilirsin. Seninle arkadaşız sonuçta değil mi?" Dakota Jo'ya sordu.
"Şey, tamam ama o Brightning'in yüzünü o kadar çok yumruklamak istiyorum ki onu doğduğuna pişman edeyim!" Jo öfkeyle açıkladı.
"Pekala, kesinlikle tuvalete gidiyoruz. Hadi gel Jo." Dakota Jo'nun elini tutarak söyledi.
İki kız sınıftan çıktılar. Sam iç çekti. Kendisini neşelendirmek için video oyunu oynamaya karar verdi.
Jo ve Dakota tuvalete girdiler. Jo elini yüzünü yıkıyordu. Dakota ise tuvalette birilerinin olup olmadığına bakıyordu.
"Pekala, etraf temiz. Şuanda duygularını boşaltabilirsin." Dakota arkadaşına söyledi.
Jo derin bir nefes aldı ve... arkadaşına sarılarak ağlamaya başladı. Jo duygularını gösteren birisi değildi ama bazen o da duygularını içinde tutmakta zorlanıyordu. Genelde evde odasını kilitleyip ağlıyordu. Ağladığında onu kimsenin görmesini istemiyordu. Jo Dakota'ya güveniyordu. Dakota da aynı şekilde Jo'ya güveniyordu.
Jo ağlayarak rahatlarken Dakota ona "geçecek" diye ona teselli ediyordu.
Sonrasında kızlar tuvaletinin kapısı çaldı.
İki kız karşıya baktılar. Jo göz yaşlarını sildi ve yüzünü yıkıyormuş gibi yaptı.
"Kim o?" Dakota sordu.
"Benim, Brick." Brick söyledi.
"Onu içeriye alayım mı?" Dakota arkadaşına sordu.
"Şey, bizden başka kız olmadığına göre onu alabilirsin sanırım." Jo omuz silkti.
"Tamam o zaman, içeriye gel Brick." Dakota kapıyı adama açarken söyledi.
Dakota kapıyı açtığında Brick'in yüzünde yumruklar ve yaralar olduğunu gördü. Gözlerinden birisi morarmıştı. İki kız da adama şok olmuş bir şekilde baktılar.
"Brickkk!" Jo, Brick'e sarıldı.
"Bunu sana kim yaptı?" Dakota sordu.
"Eğer bunu yapanı bulursam onu doğduğuna pişman ederim!" Jo, bunu Brick'e yapan kişiyi tehdit ederken söyledi.
"Şey, seni Lightning ile hoş olmayan bir şekilde gördüm. Lightning seni rahatsız ediyordu. Sen gittikten sonra onun karşısına çıktım ve dövüşmeye başladık. İkimiz de çok yaralandık ama... buna değerdi." Brick söyledi.
Jo kızardı. İlk kez birileri kendisi için dövüşüyordu. Brick'in bunu yapacağını hiç düşünmemişti.
"Peki bunun bir cezası oldu mu?" Dakota sordu.
"Şey, Lightning sanırım uzaklaştırma alabilir ama beni sadece uyardılar. Bu yüzden sorun yok... sanırım." Brick acıyan koluna inledi.
"Brick... seni bu işe soktuğum için özür dilerim. Ben genelde birisinden özür dilemem ama... neden benim için kavga ettin?" Jo sordu.
"Seni üzgün görmeye dayanamıyorum Jo. Seni üzgün gördüğümde kalbim parçalanıyor ve seni üzenleri pataklayasım geliyor. Bu belki yanlış gelebilir ama senin üzülmeni istemiyorum." Brick Jo'ya açıkladı.
"Sanırım seni neyin neşelendireceğini biliyorum." Jo dedi ve sonrasında gözü morluk içinde olan adamı öptü.
"Awww!" Dakota onlara hayranlıkla baktı.
İkisi öpüşmelerini bitirdikten sonra Jo kıza döndü.
"Bu aramızda kalacak Dak. Bunu kimseye anlatmayacaksın. Özellikle de o şırfıntı Heather'a." Jo söyledi.
"Evet. Bunu aklından bile geçirme asker." Brick te Jo'ya katılarak söyledi
"Tamam tamam aşk kuşları. Sırrınız benimle güvende." Dakota onlara sırıttı.
Üçü de tuvaletten çıktılar. Sınıfa girdiler. Alejandro Brick'in durumuna şaşırdı.
"İyi misin amigo?" Alejandro sordu.
"İyiyim, hem de çok." Brick hafifçe kızararak söyledi.
Alejandro meseleyi anlayarak gülümsedi.
"İyi olmana sevindim amigo." Alejndro söyledi.
"Teşekkürler Alejandro." Brick Alejandro'ya teşekkür etti.
"Bir şey değil amigo." Alejandro söyledi.
"Hey aranızda Lightning'i gören var mı?" Topher sordu.
"Nerede olduğunu bilmiyorum ama burada olmadığı sürece hiçbir sorun yok." Jo açıkladı.
Topher omuz silkti. Lightning'i o kadar da umursamıyordu zaten.
Dakota Heather'ın gelmesini bekledi. Heather geldiğinde ona ve kendisine latte aldığını gördü.
"Aşkmmm çok sağoll!" Dakota en yakın arkadaşına teşekkür etti.
"Bir şey değil aşkmmm!" diyerek en yakın arkadaşına lattesini verdi.
Sonrasında Julia ve Nichelle geldi.
Julia mutlu bir şekilde görünüyordu. Hatta kızarmıştı bile. Nichelle sırıtıyordu.
"Ooooh, birileri çocuğu kapmış anlaşılan!" Heather Julia'ya sırıttı.
Julia şaşkınlıkla Heather'a baktı.
"Öyle bir şey yok. Sadece Wayne bana oynayacakları maçın biletini verdi. Onu en önden izlicem ve ona tezahürat edicem! Çok ama çok heyecanlıyım!" Julia heyecanla açıkladı.
"Avokadolu tostun için üzgünüm Jules." Nichelle arkadaşına sırıtarak ondan özür diledi.
"Kes şunu. Bunu sadece Wayne diyebilir." Julia aşık kız triplerine girerek cevap verdi.
"İyi tamam, prenses." Nichelle sırıtmaya devam etti.
Julia şakacı bir şekilde gözlerini devirdi.
Günün geri kalanı bu şekilde devam etti. Dersler güzeldi ve Dakota Sam ile daha çok konuşma zamanı buldu. Son ders bittikten sonra herkes çıktı. Marşlarını okudular ve gittiler. Heather en yakın arkadaşıyla vedalaştıktan sonra Dakota ve Daisy annesi ve babasıyla birlikte limuzine binip gittiler.
Heather sırıttı. Planını başlatma zamanı gelmişti.
"Senin işin bitti inek herif." Heather şeytani bir şekilde sırıttı.
(Devam edecek)
Note: Kısa bir bölümdü çünkü bitireceğim yer kısaydı. Yeni bir shipimiz açıldı! Jock! Lightning uzaklaştırma aldı ve bunlar okulun ilk haftasında yaşandı. Sanki reytingli bir dizi gibi. Daisy ve Dakota'nın cuma günü annesi ile babasının geleceğini hatırladım. Ayrıca bugünü Çarşamba sandım ama değilmiş. Hikaye adına konuşuyorum yoksa bugünün salı olduğunu bende biliyorum yani. Onun dışında Heather'ın planı ne? Sam'e ne yapacak? Bunu bir sonraki bölümde öğrenin. Yeni bölüme kadar Samota'da kalın. Sizleri seviyorum 333