Lost Memories

Harry Potter - J. K. Rowling
G
Lost Memories
Summary
Zamanda geri gitme hakkı kazanan 20 yaşındaki Draco Malfoy, 9 yıl önceki geçmişe yolculuk yaparken geleceğin akışını yavaş yavaş değiştirecektir.Eksik bölümler eklendi. Kazayla 31 Temmuz adlı 5nci bölümü yüklemeye unutmuşum yükledim.
Note
Uyarı: Hikayenin bazı bölümleri yetişkinlere yönelik olabilir. Daha karar vermedim ama böyle olacağını düşünüyorum.
All Chapters Forward

Chapter 32

 

"Bu günlüğü nasıl buldun?"

Draco sessizliğini korumak için elinden geleni yaptı. Sonrasında gri gözlerini onu yoğunca ineceleyen yeşil gözlerden başka yöne çevirerek konuştu.

"Neden merak ediyorsun?"

Bu soru Harry'nin alaycı yüzle sırıtmasına neden olmuştu.

"Tahmin edeyim baban değil mi?"

Herkesin gözleri o anda Harry'nin alaycı sorusuyla Draco'ya yöneltilmişti.

"Baban o gün kitapçı da bay Weasley ile kavga ettiği gün Ginny'nin kazanına o kitabı koymuştu. Sende baban bay Weasley'e böyle davrandığı için azarlarken bir taraftan da o kitabı alıp herkesin dikkatini dağıttın."

Draco'nun ağzı neredeyse Harry Potter'ın söyledikleri karşısında kocaman açılacaktı. 12 yaşındaki çocuğun kendisini bu kadar pür dikkatle izlemesini beklemiyordu.

"NE?!"

O sırada duydukları yüzünden dehşete kapılmış olan Ron bağırdı. Daha deminki söylenenler gerçekse onun kız kardeşi neredeyse babasına zorbalık yapan Malfoy tarafından verilen Voldemort'un günlüğünü elde edecekti.

Aman tanrım bunun düşüncesi bile korkunçtu.

"..."

Draco sessizliğini korumaya devam etti. onu yoğunca izleyen Harry Potter'ın yanında ne kadar zorda olsa başarmıştı. Derin sessizliği ta ki 12 yaşındaki kızıl saçlı Weasley çocuğunun sorusuna kadar devam ettirmeye başarmıştı.

"Eğer günlük Ginny'de kalsaydı...Sen almayı başaramasaydın ne olurdu?"

Çocuğun tedirgin sorusunu yanıtlamak için kafasını kaldırdığında korkudan çatılmış kaşlar ile titreyen mavi gözlerle karşılaştı. Kız kardeşi adına korkan bir abinin yüzüydü.

Draco iç çekti ve sadece "Voldemort tarafından ele geçirilirdi ardından ise bütün yaşam enerjisi alınıp Voldemort'u dirilttikten sonra...Ölürdü." yanıtını vermişti. Elinden geldiğince korkuyu azaltmaya denedi ama aksine söyledikleri 12,13 yaşlarındaki çocukları daha da korkmuştu.

Ron duyduğu yanıtla dehşete kapılırken tek bir şey söyledi o da "İsmini söyleme." kelimeleriydi. Draco gri gözlerini kapatıp kızıl saçlı çocuğun isteğini kabul etti.

Küçük çocuk adına her şeyin ne kadar zor geldiğini anlayabiliyordu. Bundan elinden geldiği kadarıyla ismini söylememeye deniyordu. Harry ise siyah saçları arasında gizlenmiş kaşlarını çatarak önünde gerçekleşen olanları izliyordu. Sanki çok ciddi ve karanlık bir şeyler düşünüyordu.

Draco ona 'Ne düşünüyorsun?' sorusunu sormak istemişti ama Hermione Granger'in "Peki nasıl basilisk zehrini bulacağız?" meraklı sorusuyla yarıda kalmıştı. Draco hızla başını büyücülük dünyasının kahramanının düşünceli suratından Hermione Granger'ın aceleyle sorusunun cevabını bekleyen yüzüne çevirdi.

Draco'nun gri gözleri tekrardan Harry'e dönmeden önce "Çatal diliyle." sözlerini söyledi. Harry merakla Draco'yu izlerken başını yana doğru eğmişti.

"Çatal dili de ne?"

Soruyu soran kuzgun saçlı çocuğa "Yılanlarla konuşma." cevabını vermesiyle çocuğun dudakları büzülmüştü.

"NE?!"

"Onu nasıl bulacağız!"

Herkes telaşla ne yapacaklarını düşünüp bağırırken Harry etrafını bakıp gözlemledi.

"Bütün büyücüler yılanlarla konuşamaz mı?"

Draco gri gözlerini kırpıştırdı. Harry Potter daha yeteneğinin ne kadar özel olduğunu bilmiyordu....Ve de Voldemort'tan geldiğini...

Anlaşılan daha Lockart'ın düello dersi olmadığından dolayı yılanlarla konuşmanın önemli bir yetenek olduğunu kimse ona bahsetmemişti. Tabi ki de o da başkalarına sahip olduğu yeteneğini bahsetmemişti.

Draco içten içe gelecekteki Harry Potter'ın bu yeteneğini koruyup korumadığını merak ediyordu. Sonuçta Voldemort tamamen yok edilmişti...Ve nasıl olduysa Harry Potter hayatta kalmıştı.

Sanırım o gün Draco'nun bilmediği çok farklı bir şeyler meydana gelmişti. Neyse şimdi bunu düşünmenin zamanı değildi. Bunu düşünmesi gereken asıl kişi Harry Potter idi.

"Hayır Harry. Çatal dili sadece bazı kişilerde olan kan yoluyla geçen özel yetenektir...Ve bu yeteneği en son ismi lazım değil kullanmıştı."

Draco kendisine geldiğinde Hermione Granger'ın şaşırmış olan Harry Potter'a açıklaması kulaklarına ulaşmıştı. Anlaşılan bir şey yapması gerekiyordu.

Weasley çocuğu "Sadece karanlık büyücüler tarafından kullanılan bir yetenek. Salazar Slytherinde buna sahipti." dediği anda araya girdi.

"Aslında yeteneği kullanan kişiden kişiye göre değişir. Tıpkı eline kılıcı alan savaşçının elindeki kılıçla başkalarını koruyan kahraman olmak ile herkesi öldüren katil olabilme şansı olduğu gibi. Yani yetenek bir nevi asa ve kılıç gibidir. İstersen onunla başkalarını koruyabilirsin...İstersen öldürebilirsin."

Draco son sözleri söylemeden önce gri gözleri ciddiyetle kısılmıştı. Sarı saçlı çocuk görünümlü yetişkinin sözleri nedense Harry'nin üzerinde oluşan yükleri kaldırmış gibi omuzlarının rahatlamasını seyretti. Anlaşılan daha deminki sözleri Harry Potter'ı memnun etmişti.

Draco gülümseyerek masanın üstüne koyduğu günlüğe doğru yürüdü. Her şey mükemmel geçiyordu...Hatta biraz fazla mükemmel geçiyordu değil mi?

...

"Pekala düello vakti."

Lockart'ın dersi başlamıştı. Harry Potter'ın çatal dili yeteneğini Draco'nun Profesör Snape'in tavsiyesiyle yaptığı büyü sayesinde herkes öğrenmişti...Ve bu yetenek ortaya çıktığı vakit Harry herkesin gözünde ikinci Voldemort olarak gözükmeye başlamıştı.

Draco içten içe merak ediyordu. Karanlık lort yani Voldemort tarafından verilen bu yetenek gelecekteki Harry Potter tarafından hala kullanılıyor muydu?

Peki kullanılıyor ise...Bu Harry'nin içerisinde Voldemort'a ait parça olduğu mu anlamına geliyor.

Kahretsin Draco daha demin çok korkunç bir gerçeği fark etmişti! Harry Potter öldürdüğü karanlık büyücünün hortkuluğuydu!

Acaba hala öyle mi?! Eğer öyleyse Voldemort geri dönebilir değil mi?

Sonuçta dördüncü yılda onun kanıyla dirilmişti tekrardan dirilmeyeceği anlamına gelmez mi?

Aman tanrım! Salazar Slytherin aşkına!

Draco ani farkındalıkla gelen panikten dolayı ne yapacağını bilemezken Harry kollarını kovuşturup Lockart'ın saçmalıklarını izliyordu. Draco gri gözlerini sinir bozucu profesörü izleyen çocuğa çevirdiği anda yeşil gözler hızla onun gri gözlerinin içerisine çevrildi.

Draco yutkundu.

Harry Potter bu gerçeği biliyor muydu?

Yukarıda ki soruyu içten içten merak eden Draco, daha fazla Harry Potter'a bakmayı dayanamadığı için kafasını başka yöne çevirdi. Harry ise kaşlarını çatıp ne olduğunu anlamayı denedi.

Ders genel olarak güzel geçmişti. Yani şimdilik öyleydi.

"Harry Potter ve Draco Malfoy."

Vakit geldi.

Severus Snape, orijinal zamanda yaptığı gibi onu kendisine çekip söylemesi gerektiği büyüyü kulaklarına fısıldırken Draco dinliyormuş taklidi yaparak başını salladı. Aslında o anda hiç bir şeyi dinlemiyordu. Harry, dikkatle Draco'yu köşeye çeken Snape'i izledikten sonra başını kendisine yaklaşan Draco çevirdi.

"Hazır mısın?"

Draco'nun sorusuna karşılık başını sallayan Harry, Draco'nun gülümsemesini gördüğü anda içinde bir şeyler kıpırdandı. Ne olduğunu anlamayan Harry, tam elini karnına ve göğsüne koyduğu zaman Lockart "Başlayın!" uyarısını verdi.

Draco elinden geldiğince Harry Potter'ı sinirlendirmemek için dikkatle olmayı denedi. Çünkü burada yaptığı her hata gelecekte büyük bir uğraş anlamına geliyordu.

Bu yüzden çok dikkatli olmaya karar vermişti.

Snape'in Harry ve kendisine söylediği büyünün ardından iç çeken Draco sonunda Harry Potter ona saldırdığı vakit kendisini savunacak büyüyü yapmaya hazırlanmak adına asasını sıkıca kavradı.

Ama...Hiç bir şey olmamıştı.

Odada derin bir sessizlik vardı. Draco, kafasını kaldırıp bekleyen çocuğu fark ettiği anda ağzını açtı.

"Harry başla."

"Sen başlamıyor musun?"

"Hayır sen başla! Ben sana ayak uyduracağım."

"Hayır olmaz önce sen başla."

"Harry ısrar ediyorum."

"Hayır ben ısrar ediyorum."

"HARRY POTTER EĞER BAŞLAMAZSAN YEMİN EDERİM SANA POTTER DEMEYE GERİ DÖNERİM!"

Harry sonunda iç çekip asasını ona doğru kaldırdığında Draco rahat nefes aldı. Büyüyü söylemeden önce Draco, büyücülük dünyasının kahraman olan veledinin şikayet dolu mırıldanmasını dinlemek zorunda kalmıştı.

"Çok acımasızca Draco. Ne olurdu ki sen başlasan önce, bende sana uydursam. Ve de beni tehdit ediyor."

Somurtkan ağzından "Expelliarmus!" büyüsü çıktığı anda Draco Malfoy "Protego!" diye bağırdı. Sonrasında gelen ani gıdıklama büyüsünü ona yöneltti. Harry ise ona karşılık "Tarantallegra!" büyüsünü yaparak karşılık verdi.

Neyse ki Draco tam vaktinde kalkan büyüsünü yapmıştı. Eğer yapmamış olsaydı herkesin içerisinde komik gözükecek şekilde dans edecekti.

Salazar aşkına bu korkunç!

Böyle saçma büyünün onun utanç verici kabusu olacağı kimin aklına gelirdi ki. Diğerlerine nazaran uzun süren düelloları sonunda Lockart'ın araya girip "Harry yanlış yapıyorsun. Rakibinin kaybetmesini istiyorsan bunu yapmalısın." Demesiyle yarıda kalmıştı.

Tam profesörün asasından çıkan bir büyü Draco'yu hedef alacağı anda başka asa onu korudu. Draco, Severus Snape'in öfkeli kaş çatmasıyla beraber Lockart'ı izlediğini gördü.

Draco bu manzarayı görür görmez yutkundu.

Olamaz! Hapı yuttuk.

Ani telaşla Lockart'ın arkasındaki Harry'nin elini tutup öğrencilerin yanına koştu. Ve bütün öğrenciler Severus Snape'in Lockart'ı yere sermesini adeta bir film ya da tiyatro gösterisiymişçesine 'Vay canına!' kelimelerini söyleyerek seyrettiler.

Anlaşılan Lockart'tan tek nefret eden o değildi. Bir çok öğrenci onunla aynı fikirdeydi. Draco gülmemek için kendisini zor tutarken Harry Potter o sırada kıpırdandı.

Draco, gri gözlerini aşağı kaydırdığı anda elini kıpırdanan çocuktan çekti. Harry ise buna karşılık mutlulukla gülümsedi ve Draco'nun kulağına tek kelimeyi fısıldadı.

"Teşekkürler."

Draco, çocuğun 'Teşekkür' kelimesine yanıt olarak sadece gülümsedi.

...

O sırada gelecekte bir yerde çok farklı olaylar oluyordu. Bu kadar iyi anlaşmaları nasıl oluyor da gelecekte düşmanlık ve soğuklukla sonuçlanıyordu. İşte bir gün bu sorunun cevabı yanıtlanacaktı.

Aslında işlerin bekleneninden ne kadar farklı olduğu ortaya çıkacaktı.

 

Forward
Sign in to leave a review.