
Özet: Dakota'nın sezon boyunca yaptıkları anlatılıyor. Pişmanlık duyuyor mu? Yoksa artık bir kalbi olduğunu mu hissediyor? (Despair Island 2. Sezon) Yarışma Sonrasını da içerir.
Şov bitmişti. 13 kişi olarak başladıkları şovda hayatta kalan sadece 4 kişiye düşmüştü. Bunlardan birisi hayatta kalmak için parası ödenen zengin şımarık kızdı. İşte o kızın adı Dakota'ydı. Dakota normal bir sete geldiğini sanıyordu. Elbette ölümü biliyordu ama kendisinin ölmeyeceğini bildiğinden çok rahattı. Ayrıca hayranlarını arttırmak adına bu şova katılmıştı.
Dakota Milton diğer yarışmacılar tarafından garip karşılanmıştı ama bu ilk ölüm için yeterli değildi. Hepsi o gecesi evinden ilk kez çıkan Bubble Boy'a oy vermişti. O çocuğun göz yaşlarını görebilirdiniz. Dakota orada gerçekten üzüldü ama sadece o kadardı. Sonraki bölüm oyunculukla ilgiliydi. Dakota çok heyecanlıydı. Yaşlı bir kadını oynayacaktı. Performansında çok iyi olsa da karşı takımda olan Mike onu yenmişti. Dakota o çocuğa karşı bir kin beslemişti. Kimse onu uzman olduğu konuda yenemezdi. Elbette takımı tarafından oylandı ama Chris onun ölmeyeceğini çünkü yüksek meblağda para ödendiği için hayatta olduğunu açıkladı. Hepsi şaşkındı ama Dakota geri döneceğini söyleyerek gitti.
Birkaç bölüm sonra Dakota, Chris'ten telefon aldı. Geri dönmüştü. İlk 2 dokunulmazlığı otomatik olarak kazandığını öğrendi. Bu mutluluk vericiydi. Kameraların karşısında olacaktı ve daha fazla bölümde olacaktı. Bu onu neşelendirdi. Dakota geri döndüğünde bazı eksikler gördü. Garip Auracı kız yoktu ya da Mike ile yakınlık kuran kızıl saçlı kız yoktu. Dakota onları umursamadı. Dakota ekrana oynamaya devam etti. Sam elendiğinde Dakota'da küçük bir üzüntü oluştu. Tıpkı Cameron'daki gibi. Bundan hoşlanmamıştı. Dakota sadece kalbini ve kolyesini tuttu. Sonraki bölümlerde en çok elemek istediği kişiyi eledi. Mike'ı. Dakota çok mutluydu ama bilmediği şey ise Mike'ın hayat idolüne sahip olduğuydu. Dakota şaşırdı ve öfkelendi. O sözde "iyi oyuncunun" hayatta olmasına öfkeliydi. Tabi ki bunu belli etmedi. Sonraki bölümde Dakota'nın dokunulmazlığı bitti ve o bölümde de kaybetti ama elenmedi. Elenen kişi bir joker sundu ama sahteydi ve o elenen kişi acı bir şekilde öldü. Dakota diğer dokunulmazlığı kazandı ve Anne Maria'yı eledi. Bir nevi öldürdü çünkü onu kurban olarak seçti. Dakota şovu bırakarak limuzine bindi. İçinde hissettiği bir şey vardı. Bu histen nefret etmişti.
Dakota finalde Dawn ve Mike ile birlikteydi. Jo ve B'nin amansız mücadelesini izliyordu. Jo sezonu kazandı ve B acımasızca katledildi. Dakota ve diğer hayatta kalanlar helikoptere bindi. İşte her şey orada başladı.
Dakota artık duygulara sahip olduğunu hissetti. Sezonda kötü şeyler yapmadı ama zengin olmasına rağmen onların ölmelerini engellememişti. Engellese belki hepsi hayatta olurdu ama Dakota çok bencildi.
Dakota ölüleri düşünmeye başladı. Dakota ölülerden ilk Cameron'ı hatırladı. O masum bakışlarını... O ilk kez annesinden uzaktaydı ve bir kez olsun kendince bir şeyler yapacaktı ama bu şov ona engel oldu. Sonrasında Sam var. Sam'i tatlı buldu ama yine de çirkindi. Onunla asla konuşmadı ama başka bir evrende olsalar onunla konuşacağını düşündü. En sonundays Anne Maria var. Ölüme mahkum ettiği Sahte Bronzlu Kadın.
Dakota o zamanlar bunun için kötü hissetmese de... neden şimdi kendisini kötü hissediyordu? Sanki normal bir yarışmadaymış gibi davranıyordu. Sanki onlar asla ölmedi sadece elendiler kafasındaydı. Dakota gerçeklikten biraz uzaktı, o paranın her şeyi satın aldığına inanan zengin şımarık bir kızdı. İnsanlar ona kaltak diyordu ama Dakota umursamıyordu. Dakota neden artık kendisinin kalpsiz olduğunu düşünüyor?
Dakota diğerlerine baktı. Hepsinin yüzünde üzgüntü vardı. Mike sevdiği kızı kaybetmişti. Dawn diğer arkadaşları için üzgündü. Özellikle de B. Jo ise parası için mutlu olsa da... kalbinde Brick'i ölüyordu. Dakota o adamı bilmiyordu ama Jo için önemli birisiydi. Dakota onların terapi masraflarını ödemek istedi ama... onunla neden konuşsunlardı ki? Dakota asla gerçek arkadaş edinmemişti. Şovda bencil sosyete veletinden başka bir şey değildi.
Dakota gözünden bir şey aktığını hissetti. Elini gözüne getirdi. O bir yaştı. Göz yaşıydı. Dakota ilk kez ağlıyordu ve bu gerçekti.
Dakota ağlamaya devam etti. Kalpsiz olduğuna inanılan kız ilk kez ağlıyordu ve bu tamamen diğer ezeli ölüler içindi. Dakota onları tanımıyordu ama hepsi için kendisini kötü hissediyordu.
Dakota ağlamaya devam ederken diğer üçü ona baktılar. Şaşkındılar. Jo onun acımasız olarak görüyordu ve onun gerçekten ağladığından emin değildi. Mike şaşırmıştı. İkisi arasında hiçbir şey yoktu ama Dakota'nın ondan nefret ettiğini hissediyordu. Dawn Dakota'nın yanına gitti ve ona sarıldı. Sonrasında Mike ve en sonundaysa Jo onun yanına gitti. Dördü de birbirlerine sarıldılar.
Dakota: Ben çok özür dilerim. Bencil şımarık kalpsiz kaltak şımarık bir velet olduğum için özür dilerim. Normal bir yarıştaymış gibi davrandığım için özür dilerim. Mental sağlığınızı umursamadığım için özür dilerim. Sevdiklerinizi kaybettiğinizde umursamadığım için özür dilerim. Seninle saçma oyunculuk kavgası ettiğim için özür dilerim Mike. Seni tuhaf bulduğum için özür dilerim Dawn ve senin gergin tavırlarınla alay ettiğim için özür dilerim. Oyunu asla ciddiye almadım ama eğer alsaydım belki hepimizi kurtarabilirdim ama ben sadece kendi çıkarlarını düşünen zengin şımarık bir velet olucam... hepinizden özür diliyorum. Etkileşime girdiğim ve girmediğim büyün herkesten! Ve söz veriyorum masraflarınızı karşılayacağım... Lütfen bağlantıda kalalım olur mu?
Mike ve Jo şaşırdı ama Dawn onun pişman tavrını görmüştü. Onu affetmişti. Jo maddi destek konusunda onu affetmişti. Mike ise onu gerçekten de affetmek istediği için affetmişti. Manevi sevgiye çok ihtiyacı vardı.
Dakota onları evine yemeğe davet etti. Hayatta kalan üçlü Dakota'nın evine bayılmıştı. Hepsi güzel yemekler yediler, yıkandılar ve biraz olsun uydular. Diğer yandan Dakota sezonda vefat eden ailelere 1 Milyonluk bağış yaptı. Hayatta kalanlara da öyle yaptı. Dakota bir kez olsun bir şey yapabildiği için mutluydu. Aynı zamanda gururluydu.
Sonraki günlerde Dakota diğerleriyle sıkı vakit geçirmeye başlamıştı. Dakota hepsinin numarasını almıştı. Dördü bir grup kurmuştu. Grubun adı da "Hayatta Kalanlar"'dı. Grup iyiydi ve eğlenceliydi. Dakota ilk kez eğlendiğini hissetti. Onun dışında Dakota, geçmişte "düşman oldukları" Mike ile yazışmaya başlamıştı. Dakota onun kişilik bozukluğuna rağmen onu sevmişti. Mike komik bir çocuktu. Bu zorlu dönemlerde Dakota ile yazışmak ona da çok iyi gelmişti. Sonraki zamanlarda ikisinin de birbirlerine aşık olduklarını fark ettiler. Sonrasında çıkmaya başladılar.
Aradan 5 yıl geçtikten sonra evlendiler. Nedimeleri Jo ve Dawn'dı. Onlar da çıkmaya başlamışlardı.
Hepsi hala arkadaştı ve çok mutluydular. Dakota o sezon sayesinde gerçek benliğine bürünmüştü ve artık çok dana iyi bir insandı. İyi kalpliydi ve geçmiş hatalarının dersini çıkarıyordu. Dakota, Mike ve diğerleriyle mutluydu. Dakota bu set sayesinde onları bulmuştu. Tek iyi şey de buydu.
Dakota ve Mike üç çocuk doğurdular. Biri kız diğer ikisi erkekti. Dakota birine Sam ismini koydu. Mike ise kızının ismini Zoey koydu. Diğer çocuklarınaysa Cameron koydular. Bu 3 isim onlar için çok şey ifade ediyordu. Diğer taraftan Dawn ve Jo iki erkek çocuk evlat edinmişlerdi. Birinin adı Brick, diğerinin ise B'ydi.
Dakota bir gün çocuklarından Sam ve Cameron ile ilgilenirken onlarda bir şey fark etti. Bakışlar... Tıpkı o sette ölenlerin bakışlarıyla aynıydı. Sam ve Cameron... Dakota o bakışları gördü. Gözleri doldu ve onlara sıkıca sarıldı ve gülümseyerek göz yaşlarını döktü.
Dakota onları ve diğer ölenleri andıktan sonra çocuklarıyla ilgilenmeye devam etti.
Dakota oradaki yaşananları asla unutmayacaktı.
(The End)
Note: Pekala, buna benzer bir şey yazmıştım ama onu kaybettim... Bende benzerini yazayım dedim. İlk olarak hayatta kalanları ben seçmedim. Orada ne yazıyorsa oydu ve bende olsam onları hayatta tutmayı seçerdim ama elemeler daha farklı olurdu. Onun dışında B'yi yaşatmak istedim ama ne yapacağımı bilemedim. Her neyse, neden geleceğe doğru gittiğimi bilmiyorum ama nasılsa imkansızı başardım. Olmayacak bir şekilde Mikota'yı oluşturdum. Hahahahaa! #Mikota4Everrr! Her neyse, bunu da yakında yayınlıcam. Şimdilik hoşçakalın seviliyorsunuz :))