Chapter 17
Dakota ve diğerleri dışarıya çıktılar.
"Ben ve Mike motor bisiklet ile gidiyoruz." Dakota söyledi.
"Peki ya biz?" Scarlett sordu.
"Bernard'ı arıcam. Zaten çabuk gelir." Daisy, şoförleri Bernard'ı aramadan önce söyledi.
"Tamam o zaman. Dakota, motor bisikletime bin. Scerlett, sen Daisy ile git." Mike kızlara söyledi.
"Ama konumu bilmiyoruz!" Scarlett söyledi.
"Merak etme, Daisy orayı iyi bilir. Orada çok yemek yemişliğimiz var." Dakota söyledi.
"Tamam o zaman..." Scarlett belirsiz bir şekilde söyledi.
"Hadi gidelim!"
Dakota motor bisiklete bindi.
"Kaskını tak, Dak."
Mike, kıza yedek kasklardan birisini verdi.
"Tamamdır!" Dakota kaskı takarken söyledi.
"İşte gidiyoruzz!"
Mike hızlıca motor bisikletini çalıştırıp oradan ayrıldı.
"Evet evet, sana o simitlerden alırız. Sonra görüşürüz." Daisy telefonu kapamadan önce söyledi.
"Bekle, diğerleri nereye gitti?" Daisy, Scarlett'a sordu.
"Bizden önce gitti ve Dakota senin gidilecek yeri bildiğini söyledi. Sonuçta orada "çok yiyip içmişsiniz"." Scarlett alaycı bir şekilde söyledi.
"Pekala sanırım biliyorum ama 5 dakika beklemeliyiz. Bernard bizden birkaç kilometre uzaklıkta." Daisy Scarlett'a söyledi.
"İyi o zaman... biraz bekleyelim bari..."
Scarlett sıkıntıyla yere oturdu ve kızlar limuzini beklemeye başladılar.
Diğer taraftaysa Damien Priya ve Oliver, Sam'in odasını arıyorlardı.
"Nerede bu oda?" Damien sordu.
"Şu 38. oda olabilir mi dersiniz?" Priya sordu.
"Şey, denemekten zarar gelmez." Oliver söyledi.
Oliver Priya ve Damien 38 numaralı odaya girdiler ve orada 2 gay adamın öpüştüğünü gördüler. Adamlardan birisinin yüzünde yara izleri vardı.
"Ummmm... pekala... yanlış oda." Oliver kapıyı kapamadan önce söyledi.
Sonrasında 23 numaralı odaya girdiler. Orada da başka öpüşen lezbiyen bir çift gördüler. Kızlardan birisinin saçı mavi siyah karışımıydı ve gotik giyinimliydi.
"Bu da değil..." Priya söyledi.
Sonrasında 5 numaralı odaya girdiler ve orada da Justin adlı hastayı gördüler.
"Aaaah! Bana bakmayın! Bana bakmayınn!" adam yüzünü kapayarak söyledi.
"Bu da değil..." Damien söyledi.
Sonrasında bir sürü odaya baktılar ve hepsi yanlıştı.
Hepsi soluk soluğa kaldılar.
"Hangi odalar kaldı?" Damien soluk soluğa sordu.
"Bilmiyorum ama... çok yoruldum!" Oliver soluk soluğa dedi.
"Bir dakika, neden hemşirelerden birisine sormadık?" Priya diğerlerine sordu.
"Ohhh tanrımm!" Oliver inledi ve yüzünü avuçladı.
Damien ise yere bayıldı.
Priya bir kadını gördü ve onun yanına doğru gitti.
"Merhabalar hanımefendi, Sam adlı hastayı gördünüz mü acaba?" Priya kadına sordu.
"Oğlum Sam'i mi? Siz onun nesi oluyorsunuz acaba?" Sam'in annesi Samantha sordu.
"Biz onun arkadaşlarıyız. Dakota'lar aceleyle çıktılar ve bizi aradılar. Sizleri yalnız bırakmak istemedik." Priya kadına açıkladı.
"Şey, tamam o zaman. Sizi oğlumun kaldığı odasına götüreyim."
Oliver Damien'i kaldırarak Sam'in annesi Samantha'yı takip ettiler.
Diğer taraftaysa Mike ve Dakota vardı.
Mike motor bisikletini hızlıca sürüyordu.
"Acele et Mike! O sahte iki yüzlü orospuyu pataklamak istiyorum!" Dakota arkadaşına bağırarak söyledi.
"Sakin ol Dakota. Neredeyse vardık." Mike arkadaşına söyledi.
Mike sonrasında durdu.
"Neden durdun?" Dakota sordu.
"Trafik..." Mike söyledi.
"Uuuuggghhhhhh! Neden böyle aptalca şeyler beni bulur ki zateeennn?! Uuggggghhhhhh!" Dakota bağırarak söyledi.
Diğer arabalardan "kapa çeneni!" "Kes sesini!" "Biri şu kızı sustursun!" Tarzı şeyler söylendi.
Dakota sadece öfkeyle homurdandı ve yeşil ışığı bekledi.
Diğer taraftaysa Scarlett ve Daisy vardı. İkisi de limuzini bekliyorlardı.
"Ughh, bir kez olsun bir macera yaşarım diyordum ama yine yaşayamıyorum!" Scarlett kendi kendine söylendi.
"Ben buna macera demezdim ama sen bilirsin." Daisy zeki kıza söyledi.
"Senin için söylemesi kolay, sen ve ablan zenginsiniz, sosyal çevreniz geniş ve çok fazla şey yaşıyorsunuz. Ben ise kıçımı kaldırana kadar ders çalışıyorum ve çok sıkılıyorum. Ailem benimle ilgilenmiyor, sadece aldığım notlarla ilgileniyor ve kısa süreli ilişkimden bile habersizlerdi! Ayrıca bu hayatta ders çalışmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum! Sadece okula gidiyorum ya da bazen kütüphaneye o kadar!"
Scarlett iç çekti.
"Neden bende sizler gibi olamıyorum...?"
Scarlett üzüntüyle iç çekti ve gözündeki yaşı sildi.
"Ohh... ben bunu bilmiyordum Scarlett. Aynı sınıfta değiliz falan ama... senin için üzüldüm doğrusu. Eğer istersen... seninle daha sık takılabiliriz." Daisy zeki kıza teklifte bulundu.
"Gerçekten mi? Bunu benim için yapar mısın?" Scarlett sordu.
"Tabi, ayrıca gözlerindeki hevesi seviyorum. Bence sen ve ben çok maceralara atılırız."
Daisy kıkırdadı. Sonrasında Scarlett göz yaşını silip kıza gülümsedi. Sonrasında o da kıkırdadı ve birbirlerine sarıldılar.
Sonrasındaysa limuzin geldi.
"Bak! Bernard geldi! Diğerlerine yetişebiliriz!" Daisy, yeni zeki arkadaşına söyledi.
"Ohh evet bebeğimm! Biraz macera zamanııı!" Scarlett büyük bir heyecanla söyledi.
Kızlar limuzine bindiler ve oradan ayrıldılar.
"Woohhoo!" Scarlett heyecanla söyledi.
Şimdiyse diğerlerine yetişebilirlerdi.
Diğer taraftaysa 4'lü kız çetesi yemeklerini sonunda bitirmişlerdi.
"Tanrıya şükür yemekleri bitirebildik." Anne Maria söyledi.
"Eğer spreyinden çok yemeğine odaklansaydın işimiz daha erken biterdi." Stephanie, bronz tenli kıza söyledi.
"Sadece bu kusursuz mükemmel saçlara sahip olmadığın için kıskanıyorsun Step!" Anne Maria söyledi.
"Seni ne iyi hissettirirse işte." Stephanie gözlerini devirdi.
Kızlar ayağa kalktılar.
Tomy ve Nina onlara baktı.
"Olamaz, gidiyorlar!" Tomy söyledi.
"Zaten bu kadar uzun durmalarına şaşırdım." Nina söyledi.
"Bende öyle ama gidemezler. Dakota ve arkadaşları daha gelmedi bile!" Tomy kız arkadaşına söyledi.
"O zaman onları durdururuz." Nina sırıttı.
Tomy sadece kaşını kaldırdı.
Nina yere çömeldi ve gizlice diğerlerinin yanına gitti.
Nina Heather'ın saçını çekti.
"Aaahhh!" Heather acıyla çığlık attı.
"Saçımı kim çekti?" Heather sordu.
"Ben değil." Amanda söyledi.
"O zaman kim yaptı? Saçımı bilerek çekecek halim yok ya!" Heather kızlara söyledi.
"Her neyse ne Heat, hadi gidelim." Anne Maria söyledi.
Anne Maria tam gidecekken bacağının tutulduğunu hissetti.
"Kızzz kim bacağımı tutuyorr?! Bırakın lan bacağımı!" Anne Maria bağırarak söyledi.
"Ne oluyor Anne?" Amanda sordu.
"Birisi bacağımı tuttu! Hanginiz yaptı söyleyin!" Anne Maria kızlara sordu.
"Sadece abartıyorsun Anne, Heather ile sen olayları hep abartırsınız zaten. Hadi gidelim." Stephanie söyledi.
Stephanie tam gidecekken Stephanie götünde bir vurulma hissetti.
"Kim götüme vurdu lann! Söyleyin!" Stéphanie kızlara bağırdı.
Anne Maria kıkırdadı.
"Ohh! Demek sen yaptın! Seni varoş gülü!" Stephanie öfkeyle Anne Maria'ya söyledi.
Amanda ve Heather kızları ayırmaya çalışırken Nina onlara güldü. Tam yerine gidecekken kafasını masaya vurdu.
"Aahhh!" Nina acıyla bağırdı.
Kızlar çığlığı duyunca diğer tarafa döndüler. Kızlar, Nina'yı gördüler.
"Ohh, sanırım suçluyu bulduk kızlar." Amanda sırıttı.
Nina gergin bir şekilde gülümseyip yutkundu.
Kızlar tam ona saldıracakken bir ses duydular.
"DURUUUNNN!"
Kızlar arkaya döndüler.
Kızlar şaşkın görünüyordu.
"Dak?"
"Heather!"
İki yakın arkadaş birbirlerine baktılar.
Olaylar çok fena kopacaktı...
(Devam Edecek)
Note: Sonlara yaklaştık millet :)) Sonunda bu hikaye de bitecek. Ayrıca TomJake ve Gwortney cameo'sunu sevdiniz mi? Her neyse, diğer bölümde ne olacak? Sadece bizi takip etmeyi unutmayın :)) Diğer bölümde görüşürüz, sizleri seviyorum!