Chapter 13
Nina ve Tomy, Heather ve arkadaşlarının dediklerini kayıt altına alıyorlardı. Nina ve Tomy ilginç şeyleri severlerdi. Bunu çok belli etmeseler de insanların ifşalarını çekmeyi severlerdi. Zaten Heather'ı da pek sevmezdiler. Bir keresinde Heather Nina'ya laf atmıştı ve Tomy ise Nina'yı savunmuştu. Bu olay okulun ilk haftası yaşanmıştı. Geçen sene 9. Sınıftaydılar. Tomy ve Nina bu şekilde tanışıp arkadaş olmuşlardı. Şimdiyse sevgili olmuşlardı. Nina ve Tomy itirafları kaydettikten sonra güldüler.
Stephanie arkasını döndü ama sonrasında tekrardan önüne döndü.
"Pifff! Ucuz atlattık." Nina rahatlamış bir şekilde söyledi.
"Demek ki Sam'i yaralamışlar."
"Sam kimdi yine?" Nina erkek arkadaşına sordu.
"Sam Simpson, bizim sınıfta, inek olan." Tomy açıkladı.
"Ohh, pekala, sanırım onları ziyaret etmeliyiz."
"Belki sonra, şuan da yemeğimi yemek istiyorum." Tomy patatesinden ısırık alırken söyledi.
"Bende öyle." Nina hamburgerini ısırırken söyledi.
İkisi yemeklerini yemeye devam ettiler.
Diğer taraftaysa Bowie Julia Nichelle ve Wayne yürüyorlardı.
"Ughh, varış noktamıza ne kadar var?" Julia sıkılmış bir şekilde sordu.
"5 dakika sonra oradayız." Bowie, sözde "doğa aşığı" kıza yanıt verdi.
"Phuhh! Hayatımda hiç bu kadar yol yürümemiştim. Keşke şoförümü arasaydım!" Nichelle hafiften soluk soluğa söyledi.
"Daha yarım saat oldu Nichelle." Wayne söyledi.
"Ayrıca bize onu takip etmemiz gerektiğini sen söyledin. Bu yüzden o yolu tamamlasak iyi olur, hayatım." Julia söyledi.
"Ughhh! Hayatımdan nefret ediyorum!" Nichelle sızlandı.
"Sızlanmayı kes ve yürümeye devam et!" Bowie aktris kıza söyledi.
"Ondan gerçekten de nefret ediyorum..." Nichelle Julia'ya mırıldandı.
"İşte seninle bu yüzden arkadaşız." Julia yakın arkadaşına sırıttı.
Beş dakika sonra Dawn'ın evine varırlar.
Bowie kapıyı çalar ve Staci kapıyı açar.
"Hoşgeldiniz. Kuzenim odada sizleri beklemektedir." Staci diğerlerini hoşlayarak söyledi.
"Teşekkürler Staci." Bowie şişman kıza teşekkür etti.
"Rica ederim. İyi şanslar." Staci onlara bol şans diledi.
Hepsi içeriye girdikten sonra yukarıya çıktılar. Staci sağdaki odayı işaret etti. Bowie kapıyı çaldı.
"Girin"
Bowie sesi işittikten sonra içeriye girdi.
Dawn dönen sandalye de oturuyordu.
Elinde de bazı notlar vardı.
"Heyy, sınav mı olacağız?" Wayne sordu.
"Hayır tatlım, o kız Bowie'yi düzeltecek." Julia yeni sevgilisine durumu açıkladı.
"Anladım ama oradaki notlar garibime gitti doğrusu." Wayne söyledi.
"Sanırım terapistler böyle yapıyor. Hastaların şikayetlerini not alıyorlar ya da... oradaki yazılı bilgilere göre cevap veriyor!" Julia söyledi.
"Ohh, bu çok havalı!" Wayne sevinçle söyledi.
"Her neyse, şu yatakta oturabilir miyiz?" Nichelle terapist kıza sordu.
"Üzgünüm ama Bowie ile tek konuşmam lazım. Eğer isterseniz sonrasında gelin." Dawn açıkladı.
"Ne yani, biz bu yolu bulan mı yürüdük şimdi?!" Nichelle öfkeyle sordu.
"Demek istediğim sizi sonra içeriye alacağımdı. Şimdiyse alt katta bekleyin. İsterseniz televizyon falan açabilirsiniz." Dawn onlara söyledi.
"Tamam o zaman. Umarım moda programımın yeni bölümü başlamıştır." Nichelle söyledi.
"Nich, o program okuldan önceydi." Julia yakın arkadaşına söyledi.
"Ama saatini ileriye attılar. Bir bakalım!" Nichelle ısrar etti.
"Tamam o zaman, umarım vardır da bende biraz orta kalitede kıyafetler görürüm." Julia iç çekerek söyledi.
Sonrasında dördü de aşağıya indi.
Odada sadece Bowie ve Dawn vardı.
"Pekala Bowie, nasılsın?" Dawn, gay adama sordu.
"Ben biraz... şey... yani..."
Bowie göz yaşlarını tutamadı ve ağlamaya başladı.
"Raj beni o Scary Girl şıllığıyla aldattı!"
Dawn şaşırdı.
"O küçük orospuları sevişirken yakaladım! Raj için aldığım hediyeleri evine götürüyordum. İlişkimizi düzeltmek istemiştim ama onun yaptığı tek şey ilişkimizi yıkıp bitirmek oldu! Galiba annem haklıydı, erkeklere asla güvenilmez!"
Bowie ağlayarak terapist kıza itiraf etti.
"Ohh Bowie... yaşadığın durum için çok üzgünüm. Bunların 1 hafta da olması çok kötü olmuş canım. Belki de ilişkiniz o kadar sağlam değildi..."
"Sağlamdı! Ama o Lynda cadısı bizi ayırmaya çalıştı ve amacına ulaştı! O küçük ebesinden sikme cadı karıyı o kadar çok dava etmek istiyorum ki!"
Bowie öfkeli görünüyordu.
"Bowie, biraz Meşhailye çayı ister misin? Sinirlerine çok iyi gelir ve kendini daha sakin hissedersin."
"Staci bana o çaydan yapacağını söylemişti." Bowie açıkladı.
"Evet ve yaptı da. İstersen sana biraz koyayım. Çayı yanıma almıştım çünkü bu çaya çok ihtiyacım oluyor."
"Gerçekten mi?" Bowie sordu.
"Ben dünyadaki en sakin insan değilim, bende sizler gibi öfkelenip üzülebiliyorum. Hatta sana bir şey itiraf edeyim, ilk hastam kendimdim." Dawn Bowie'te çay koyarken itiraf etti.
"Neeeeyyy?" Bowie büyük bir şok içerisinde sordu.
"Biliyorum bu seni şaşırtabilir ama öyle."
"Peki bu nasıl oldu?" Bowie sordu.
"Bende senin gibi birisine aşık olmuştum. Seth. O ve ben aynı üniversite de okuyorduk. O beyzbol takımının başkanıydı ve sporunda çok başarılıydı. Ayrıca çok fazla spor salonuna giderdi. Bir gün ikimiz aynı derse denk geldik. Yanlış hatırlamıyorsam kimyaydı. Onu sınıfa girerken gördüm ve..."
"Ona aşık oldun değil mi?" Bowie sordu.
"Evet... ona ilk görüşte aşık oldum. O çok yakışıklıydı ama bir o kadar da nazikti. Tatlıydı ve hayvan dostuydu... onun sanırım bu yönüne aşık oldum. Hayvanlara olan sevgisine." Dawn o anları hatırlayınca gülümsedi.
"Awww, tatlı bir aşk hikayesine benziyor." Bowie itiraf etti.
"Teşekkürler." Dawn, gay adama gülümsedi.
"Peki sonrasında nasıl tanıştınız?" Bowie sordu.
"Aynı sıraya oturduk. Sohbet etmeye başladık ve... o anda ruh eşimi bulduğumu hissettim. Okuldan sonra onun beyzbol maçını izledim. Onun için tezahürat yaptım ve o gün o maçı kazanmıştı. Sonrasında sık sık beraber takılmaya başladık ve bir gün... sevgili oluverdik."
"Bu ilişkide nasıl ayrılık olur anlamıyorum." Bowie ilişkiyi baya beğenmişe benziyordu ama o ilişkinin sonrasından hiçbir haberi yoktu.
"Başlarda her şey güzeldi. Pahalı buluşmalar, sinemalar, yıldızları izlemek, danslar, partiler falan, çok fazla şey yaptık. Başlarda her şey çok güzeldi. Cenneti yaşamak gibiydi..." Dawn sonrasında suratını astı.
"Ama sonrasında... onda bazı değişiklikler olmaya başladı."
"Ne tür değişikliklerdi peki?" Bowie merakla sordu.
"Davranış şekli. Önceden hayvan barınakları ziyaret ederken artık ziyaret etmez olmuştu. Sonrasındaysa içkiye başladı. Çok ama çok ağır içkilerdi. Sürekli sarhoş oluyordu... sonrasındaysa bana kaba davranmaya başladı. Yok "Neden bu kadar sıkıcısın?" Yok "Neden şu iğrenç hayvanları ziyaret ediyorsun?" Yok "Neden hiç içmiyorsun, yoksa korkak mısın?" Yok "Neden orospu gibi davranıyorsun?" Ve bunun gibi iğrenç sorular ve hakaretler..."
"Ohhh, bu çok üzücüymüş. Raj bana bunları asla yapmazdı."
"Büyük ihtimalle öyle ama bizim ilişki çok kötü sallanmıştı ve çatlaklar onarılacak gibi değildi. O zamanlar ilişkiyi kurtarmaya çalışıyordum. Onun istediklerini yapmaya çalışsam bile bana iyi davranmıyordu. Tanıdığım Seth gitmiş, onun yerine daha kötü bir Seth gelmişti."
"Bu çok kötü. Peki sonra ne oldu? Nasıl ayrıldınız?" Bowie sordu.
"Pekala, bir gün eve geç geldim ve biz onunla o gün birlikte onun evinde olacaktık. Seth bana neden geç kaldığımı sordu. Ona hayvanlarla ilgilendiğimi söyledim. O günü birkaç doğa dostu arkadaşımla hayvanları beslemiştik. Ofelia, Laurie ve Miles. Seth Bana o iğrenç hayvanları benden daha çok seviyorsun diyerek bana bağırdı. Ona bunun olmadığını söyledim ama beni dinlemedi. Sonrasında kavga ettik ve bana tokat attı... Sonrasında ondan ayrıldım ve ilişkimiz bitti..."
"Yani aldatılma yok mu? Bu bildiğimiz şiddetli geçimsizlik mi?" Bowie sordu.
"Şimdi oraya geliyorum. Seth ile ayrıldığımız günün sonrasında kazaklarımdan birisini unuttuğumu fark ettim. Onun evine gittim. Sadece kazağı alıp çıkacaktım. Kapıyı çaldım ama açan yoktu. Sonra yine çaldım ama yine açan yoktu. Sonrasındaysa onun bana verdiği yedek anahtarla eve girdim. Anahtarı da sonrasında bırakacaktım tabi. Kazağımı aldım ve tam çıkacakken birkaç ses duydum. İnlemeler ve öpüşmeler. Sonrasında kapıyı açtım ve..."
Dawn'ın gözleri yaşarmaya başladı.
"Onları... Sevişirken gördüm... Hem de çırılçıplak!"
Bowie, Dawn'a sarıldı.
"Seth, iki kızla sevişiyordu. Sonralardan öğrendiğime göre birinin ismi Analise ve diğerinin ismi ise Sarah'tı. Dün bana yaptığı şeyi yaparak ona tokat atıp memesini çok sert bir şekilde ısırdım ve oradan ayrıldım."
"Ohh, meme ısırması iyiymiş, keşke bende öyle yapsaymışım! Kıskandım seni!"
"Kıskanılacak bir durum yok Bowie, aynı şeyi yaşadık ve sana tavsiyem şu. Eğer konuşmak isterse onunla konuş ama asla geri dönme. Kötü sonla biten bir kitap bir daha asla okunmaz. Bunu unutma."
"Yani Raj ile konuşmalı mıyım dersin? Ama onu sosyal medyalardan engelleyecektim!"
"Bence bunu sonraya sakla. Onunla konuş ve eğer iyi bir bahanesi yoksa git. Ayrıca soğukkanlı olmam gerektiği halde zayıf bir pozisyona düştüğüm için özür dilerim Bowie." Dawn, gay adamdan özür diledi.
"Sorun değil, bana bunu anlattığın için teşekkür ediyorum. Beni daha iyi hissettirdin ve bilmelisin ki sen ve ben, doğru kişileri bulacağız."
"Bunu gerçekten de isterim." Dawn gülümsedi.
İkisi birbirlerine sarıldılar.
Diğer taraftaysa Nichelle Julia ve Wayne televizyon izliyorlardı. Staci mutfaktan gelip onlara kahvelerini verdi.
"Afiyet olsun." Staci onlara söyledi.
"Teşekkürler Staci." Wayne kıza teşekkür etti.
"Rica ederim." Staci gülümsedi.
"Pekala, biz ne zaman gideceğiz?" Julia sordu.
"Hadi ama Bowie'ye bu zorlu zamanında destek olmalıyız." Nichelle en yakın arkadaşına söyledi.
"Ama ben ve o arkadaş değiliz, aksine düşmanız." Julia söyledi.
"Neden düşmansınız?" Staci sordu.
"Bundan sanane? Git kendi işine bak ve kahveni iç!" Julia şişman kıza bağırdı.
"Jules, neden ona bağırıyorsun ki? Sana sadece basit bir soru sordu ve bunu daha iyi ifade ederek soruyu cevaplamayabilirdin." Wayne yeni kız arkadaşına söyledi.
"Beni biliyorsun, naziklik doğamda yok, ayrıca bu özelliğimi sevdiğini söylemiştin." Julia söyledi.
"Evet ama bu gereksizdi canım." Wayne söyledi.
Julia iç çekti.
"İyi tamam!" Julia hafif öfkeyle söyledi.
"Staci, sana bağırdığım için özür dilerim, tamam mı?" Julia şişman kızdan özür diledi.
"Teşekkürler ama buna gerek yoktu ama yine de merak ediyorum. İkinizin birbirinize karşı neden bir kini var? Bir nefretin oluşması için bir olay yaşanmış olması gerekir."
*Bazen insanlar olay yaşanmasa da birbirlerinden nefret edebilirler. Mesela senden de nefret ediyorum." Julia örnek vererek söyledi.
"Bu normal çünkü seninle az önce saçma da olsa bir tartışmaya girdik ve senin sinir olduğun bir konuya parmak bastım." Staci söyledi.
"Evet evet ama neden bana Bowie'yi soruyorsun anlamıyorum."
"Eğer Bowie'yi sevmiyorsan neden onunla buraya geldin?" Staci sordu.
"Çünkü en yakın arkadaşım çok ısrar etti ve bende onu kıramadım." Julia açıkladı.
"O ben oluyorum." Nichelle kendisini işaret etti.
"Biliyoruz dahi." Julia göz devirdi.
"Peki Bowie'den neden nefret ediyorsun?" Staci ısrarla aynı soruyu sormaya devam etti.
Julia etrafına bakındı. Kaçış yoktu. Soruyu cevaplamak zorundaydı. Bu yüzden etrafına baktı ve iç çekti.
"Ben... onun ilişkisini kıskandım. Raj ile birlikteliği beni çok kıskandırdı, benden daha sportif ve daha sosyal. Ayrıca kendisine çok güveniyor ve... kendisi gibi olduğu için kimse onu yargılamıyor..." Julia itiraf etti.
"Yani onun senden daha iyi olduğunu düşündüğün için mi kıskanıyorsun?" Staci sordu.
"Gibi gibi ama daha çok kendisi gibi olabilmesi ve onu kimsenin yargılamaması. Eğer yargılarım ona geçerse belki benim gibi olur dedim ama... yapamadım. Heather ile olduğumda sahte davranmam gerekiyor ve takipçilerime de öyle. Onlara sahte davranıyorum ama ben aslında o kişi değilim. Doğayı seven, kristal biriktiren, kendini tanrıya adayan birisi değilim. Ben sadece... kendimim ve insanların beni öyle kabul etmesini istiyorum. Sanırım Bowie'nin bunu yapabilmesi beni kıskandırdı ve... benim ondan nefret etmemi sağladı..."
Nichelle ve Wayne bu itiraflar karşısında şaşkındılar. Sonrasında Julia gözünden akan göz yaşları sildi ve Wayne'e sarıldı. Wayne de onun başını öptü.
"Ne olursan ol seni seveceğim Jules. Bunu sakın unutma." Wayne söyledi.
"Ve bende her zaman senin yanında olacağım Julia. Dakota Lindsay ile birlikte hepimiz senin yanında olacağız çünkü seni önemsiyoruz ve ne olursan ol seni her zaman seveceğiz." Nichelle söyledi ve Julia'ya sarıldı.
"Teşekkürler millet. Bunları sizden duymak çok güzel."
Julia gözlerini kapayarak gülümsedi.
Bugün hayatının yaşadığı en uzun gündü ve bugünü seviyordu. Hem de çok...
(Devam Edecek)
Note: Bu bölüm daha çok Julia cephesine ayırmak istedim. Ayrıca Reality Resort'tan Seth, Analise ve Sarah'ı ekledim. Başta Dott yani Scott ve Dawn çifti olacaktı ama aklımda Reality Resort'tan da birisini ekleyeceğimi bildiğim için onları eklemeye karar verdim. Bölümü umarım güzel yazabilmişimdir. Ayrıca bu hayatımda gördüğüm en uzun cumaydı. Zaman algımı kaybettim bu hikayede. Bu yüzden zamanı bana sormayın, bugünü her hangi bir gün olarak bilin yeter. 15 bölümde bitiririm dedim ama biraz daha uzayacak gibi görünüyor. Sanırım 16 bölümde bitecek. Umarım hikaye 20k'yı geçer. Özellikle de bu bölüm 2k'yı geçmiştir o kesinn! Her neyse, başka bölümde görüşmek üzere sizleri seviyorum :))
Note 2: Bu bölüm ingilizce versiyonda 2k'yı geçmiştir ama maalesef burada geçmedi :(( Eklemeyi unuttuğum şeyi söyleyeyim, Laurie Miles ve Ofelia eklendi. Dawn'ın onlarla arkadaş olması mantıklıydı ve Ofelia da biraz o vibe'ı verdiği için onu da ekledim. Ofelia queen'i seviyorum, ilk sezonunda çok ama çok soyuldu! Ayrıca başka bir şey daha itiraf edeyim, Dawn'ın ilişki detayını eklemek gibi bir planım yoktu. Dawn, Bowie ile konuşacaktı ama Dawn ona sadece tavsiyeler verecekti ama sonrasında bölüm biraz uzasın diye Dawn'a bir ilişki ekledim ve bölümün bu kadar uzun olması beni aşırı mutlu etti. Şuan da 2k olmuş mudur bilmem ama bunu ingilizce versiyonunu okuyanlar anlamayacaktır lol. Her neyse umarım bölümü sevmişsinizdir ve yakın bir zaman Total Drama Island My Way'ime geri dönmek istiyorum. Umarım dönebilirim, bana bol şans dile. Sizleri seviyorumm :))