
Chapter 5
Dakota sabaha heyecanla kalktı. Bugün sonunda Sam'i görecekti. Dakota Sam'in geleceğinden emin olmak için "Bugün okula geleceksin değil mi?" Diye mesaj attı. Sam de "👍 " emojisini attı. Dakota gülümsedi. Sam'i göreceği için heyecanlıydı.
Dakota ve Daisy ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra makyajlarını yaptılar.
Sonrasında Alfred'in yaptığı kahvaltıyı ettiler.
"Mhmm! Her zamanki gibi harika olmuş Alfred!" Daisy pastırmayı yerken söyledi.
"Teşekkürler hanımefendi, afiyet olsun kızlar." Alfred kızlara gülümsedi.
Kızlar kahvaltılarını ederken Dakota'nın telefonu çaldı.
Arayan Heather'dı.
Dakota gülümseyerek telefonu açtı.
"Heyyy Heatthh!"
"OMG Dakkk! Nasılsınn? Bugün geliyorsun di mi?" Heather en yakın arkadaşına sordu.
"Kesinlikle geliyorum kızımmm! Seni sınıftaki bazı sümsüklerle yalnız bırakacak halim yok yaaa!" Dakota Lightning Alejandro'ya imada bulunarak söyledi.
"Gel gel! Bugün sağlam dedikodularımız varr!" Heather söyledi.
"Tamam, kahvaltımı ettikten sonra hemen geliyorum!"
"Tamam aşkmmm! Öpüyorum seni!"
"Bende senii!"
Dakota telefonunu kapadı.
"Heather mıydı?" Daisy sordu.
"Evet, divamla biraz konuşmak beni iyi hissettirdi!"
"Sana tavsiye ediyorum ona dikkat et. Biraz endişeliyim." Daisy ablasını uyararak söyledi.
"Neden? Yanlış bir şey mi yaptı?" Dakota endişeyle sordu.
"Biraz ama yine de dikkat et. Sana sadece söylüyorum." Dasiy ablasını uyararak söyledi.
"Tamam o zaman..." Dakota endişesini bastırarak kahvaltısını etmeye devam etti.
Kızlar kahvaltılarını bitirdikten sonra Alfred'e sarılıp evden çıktılar.
Bernard ile birlikte limuzine bindiler. Kızlar okula vardılar.
Kızlar bahçede yürürken Nina ve Tomy'in öpüştüklerini gördüler.
"Hey, onların çift olduklarını biliyordum!" Daisy işaret etti.
"Şaşırtıcı değil." Dakota omuz silkti ama onlar için sevinmişti.
Dakota ve Daisy okula girdiler. Daisy ablasıyla vedalaştıktan sonra sınıfına girdi. Dakota da kendi sınıfına girdi.
Dakota arka sıraya baktı. Gözlükleri olan inek tipli bir çocuk vardı. Başta ona hafif garip baktı ama bu yazıştığı Sam ise, görünüşüne rağmen arkadaş kalmaya devam edecekti. Küçükken ki görünüş yargılamaları sona ermişti. Artık büyüdüğü için insanların sadece iç görünüşüne bakıyordu. Elbette biraz tipe bakıyordu ama artık insanların iç güzelliğinin daha önemli olduğunu anlamıştı.
Dakota Sam'in yanına gitti.
"Günaydın Sam." Dakota Sam'i selamladı.
Sam şaşırdı. Kızardı. Sonrasında diğer tarafa döndü.
"Ne oldu, yanlış bir şey mi söyledim?" Dakota endişeyle sordu.
Sam kıza döndü.
"H-Hayır, sadece... sen çok güzelsin ama ben çirkinim... eğer benden kaçarsan seni anlarım..." Sam açıkladı.
"Sam... Ben...-" Dakota cümlesini bitirecekken Heather en yakın arkadaşını görüp ona sarıldı.
"Daaaakkkk! Sonunda geldinnn!" Heather büyük bir coşkuyla en iyi arkadaşına sarılırken söyledi.
Dakota bir şey demeye fırsat bulmadan Heather konuşmaya başladı.
"Hadi gel, sana anlatmam gereken ÖNEMLİ ŞEYLER VARRRR!" Heather heyecanla Dakota'yı kapıp Sam'in yanından ayrıldılar. Sam sadece iç çekti. Sonrasında kendisini neşelendirmek için video oyunlarından birisini çıkarıp oynamaya başladı.
"Heather, ne oluyor?" Dakota hafif şaşkınlıkla sordu.
"Sana anlatmam gereken önemli şeyler var Dak, sonrasında arkadaşınla konuşabilirsin." Heather son cümleyi zehirle söyledi ama Dakota bunu anlamadı.
Heather Dakota'ya dedikoduyu anlatırken Dakota sadece Sam'i düşündü. Şuan da Sam ondan nefret ediyor olmalıydı. Onu öylece bırakmıştı... Dakota kendisini kötü hissetti.
"İşte sonrasında Nich ve ben sıçtık ve büyük ihtimalle disiplin cezası alıcaz..." Heather dedikodusunu sonlandırdı.
Heather Dakota'nın daldığını fark etti.
"Dak, orada mısın?" Heather en yakın arkadaşına sordu.
"Ha ne?" Dakota kendine gelerek söyledi.
"Beni dinledin mi?" Heather sordu.
"Ohh, şu disiplin olayı mı?" Dakota kafadan sallayarak söyledi.
"Ohh! Beni dinlemişsinn! Sence biz mi haklıydık, o şırfıntı hoca mı?" Heather kankitosuna sordu.
"Tabiki siz aşkmm!" Dakota bariz cevabı verdi. Olayı gram dinlememişti ama ne zaman böyle bir soru sorulsa Heather'ın haklı olduğunu biliyordu. En azından öyle cevap veriyordu.
"Biliyorumm!" Heather kendisiyle övünürken söyledi.
Sonrasında sınıfa Nichelle ve Julia geldi.
"Günaydın kızlar" Nichelle kızları selamladı.
"Lindsay ateşlenmiş, bu yüzden bugün okula gelemicek..." Julia üzüntüyle açıkladı.
"Sanki onun okula gelmesini çok istiyorsun da..." Nichelle mırıldandı.
"Bir şey mi dedin aşkmm?" Julia sordu.
"Hiçbir şey Jules." Nichelle söyledi.
"Ewww, bana Jules deme! Bunu açbana sürekli Wayne diyor ve hiç hoşlanmıyorum!" Julia öfkeyle söyledi.
"Ama en son onu soyunda odasında görürken öyle demiyordun!" Nichelle sırıtarak söyledi.
"Nee? Bu tamamen yalan! Onu soyunma odasında falan yakalamadım!" Julia kendisini savunmaya çalışarak söyledi.
"Hadi ama Julia, onun karın kaslarına bakarken ağzının sulandığını biliyorum. Gördüm ve bu gözler asla yalan söylemez." Nichelle sırıtarak açıkladı.
"Arkadaş olduğumuzu sanıyordum" Julia dudağını büzerek söyledi.
"Öyleyiz ama aşkını bizden gizleyemezsin, özellikle de benden canım."
Julia hafif öfkeyle iç çekti.
"Peki tamam! Ona karşı biraz... hisler besliyor olabilirim..." Julia kızararak açıkladı.
"Biliyordumm!" Nichelle kahkaha attı.
"O zaman bunu kimseye söylemesen iyi olur. Buna siz de dahil kızlar." Julia Dakota Heather ve Nichelle'i işaret ederek söyledi.
"Pekala, sırrın bizimle güvende... Jules." Dakota arkadaşına sırıttı.
Heather ve Nichelle güldüler. Julia sadece gözlerini devirdi. Nichelle ve Julia yerlerine geçtiler.
Sonrasında Bowie Priya ve Damien sınıfa girdiler.
Birkaç dakika sonra edebiyatçı girdi.
Edebiyatçı yoklama aldıktan sonra ders işlemeye başladı.
Ders sıkıcıydı. Mike Lightning Jo bir anca beden olsa da dışarıda oynasak diye düşünüyorlardı.
Scarlett edebiyat notlarını pür dikkat alıyordu.
Damien Priya ve Sam de öyle yapıyordu.
Tomy ve Nina dersi sakız çiğneyerek dinliyordu.
Topher ve Alejandro sohbet ediyorlardı.
Dakota Sam'e baktı. Dersi iyi dinliyordu. Sıkılmıyordu. Dakota buna şaşırdı ama taktir de etti doğrusu. O iğrenç buruşuğun dersi çekilir gibi değildi.
Yarım saat sonra ders bitti. Hepsi koşarak tenefüse çıktılar. Damien ve Priya el ele çıktılar. İkisi de gülümsüyorlardı. Hatta Priya kızarmıştı.
Heather kantine gitti. Nichelle ve Julia, Wayne işi için sınıftan ayrıldılar. Dakota ise hemen Sam'in yanına gitti.
"Hey Sam." Dakota gülümseyerek Sam'i selamladı.
"Hey Dakota" Sam kıza bakmadan onu selamladı.
"Ben... senin yanından ayrıldığım için üzgünüm. Heather çok sevecendir, beni çok sever falan. O yüzden kusura bakma." Dakota Sam'den özür diledi.
Sam "Sorun değil" diyerek gergince gülümsedi ama Heather'ın adını duyunca gözlerini korkuyla diğer tarafa kaçırdı. Sam Heather'dan korkuyordu. Bunu Dakota'ya asla anlatamazdı.
"Şeyyy... şuan biraz meşgulüm de sonra konuşsak olur mu?" Sam sordu ama gergin ve korkuyordu.
"Şeyy... Tamam ama canın sıkılırsa lütfen yanıma gel olur mu?" Dakota gülümsedi ve Sam'in omzuna güven vererek dokundu.
Sam kızardı. Annesinden başka bir kız ona dokunuyordu. Hem de iyi anlamda. Sam kıza gülümsedi.
"Şeyyy... belki biraz konuşabiliriz. Ben işimi sonra da yapsam olur." Sam hafif gerginliğine rağmen kıkırdadı.
"Tabii!" Dakota gülümseyerek Sam'in yanına oturdu.
İkisi sohbet etmeye başladılar. Sam ona aşık olduğunu hissediyordu. Dakota ondan etkilenmişti. Elbette yakışıklı değildi ama... onunla olmaktan çok ama çok mutluydu. Heather ile olmak bazen sıkıyordu ama Sam ile olmak... hiç sıkıcı değildi.
Dakota bir anlığına duygularına göre hareket ederek Sam'in yanağını öptü.
Sam şaşırdı ve daha da kızardı. Zaten konuşurken bile kızarıkken.
"Şey, konuşmamızdan çok keyif aldım. Teşekkür ederim." Dakota Sam'e gülümseyerek söyledi.
"Şeyyy... Rica ederim." Sam de gülümsedi.
Dakota Heather'ı sınıfa doğru gelirken gördü ve Sam'in yanından kalkıp kendi yerine geçti.
Oliver bu manzara karşısında gülümsedi ve Sam'in yanına doğru gitti.
"Ondan hoşlanıyorsun değil mi?" Oliver gülümseyerek sordu.
"Şeyy... o çok havalı ve beni dış görünüşüme göre yargılamıyor. Sanırım aradığım kızı buldum." Sam gülümseyerek Oliver'a açıkladı.
"Bence o da sana aşık, bunu görüyorum." Oliver Dakota'ya bakarak söyledi.
Sam ona baktı ve gülümsedi. Böyle bir güzel kızın kendisine bakmasına hala şaşırsa da o gün onunla arkadaş olduğu için çok mutluydu.
Sam onu seviyordu.
(Devam Edecek)
Note: Sonunda Sam ve Dakota bir araya geldiler. Bölümü iyi bitiremedim ama kısaltmak istedim. Sonunda Juliayne'i duyurdum ;)) aslında Bowie ile ilgili bir sahne yapacaktım ama bunu yaparsam sonrasında yapmaya karar verdim. Yakında o sahneyi göreceksin ya da göremeyeceksin. Göremezsen sana açıklarım ;))) Şimdilik olan bu, diğer bölümde görüşmek üzere. Sizleri seviyorum :))