Bir Mesajla Başlayan Arkadaşlık

F/F
F/M
Gen
M/M
Multi
Other
G
Bir Mesajla Başlayan Arkadaşlık
Characters
Julia/Wayne (Total Drama), Lauren "Scary Girl"/Raj (Total Drama), Dakota Milton/Sam, Nichelle (Total Drama), Lauren "Scary Girl" (Total Drama), Priya (Total Drama), Dakota Milton, Staci (Total Drama), Sam (Total Drama), Laurie (Total Drama), Miles (Total Drama), Heather (Total Drama), Duncan/Sadie (Total Drama), Beth/Brady (Total Drama), Stephanie (Total Drama), Cody Anderson/Sierra, Beth (Total Drama), Sierra (Total Drama), Cameron Corduroy Wilkins, Mike (Total Drama), Julia (Total Drama), Kristal (Disventure Camp), Riya (Disventure Camp), Mike/Dakota Milton, Mike/Cameron Corduroy Wilkins, Jo/Brick McArthur, Anne Maria/Mike (Total Drama), Anne Maria (Total Drama), Jo (Total Drama), Topher (Total Drama), Sadie (Total Drama), Max (Total Drama), Scarlett (Total Drama), Oliver (Disventure Camp), Amelie Pierre, Lynda (Disventure Camp), Miriam (Disventure Camp), Katie (Total Drama), Leshawna (Total Drama), Dawn (Total Drama), Raj (Total Drama), Alessio (Disventure Camp), Dakota Milton & Heather, Julia & Nichelle (Total Drama), Heather & Lindsay (Total Drama), Dakota Milton & Lindsay, Dakota Milton & Heather & Nichelle & Julia & Lindsay (Total Drama), Katie & Sadie (Total Drama), Katie & Daisy & Sadie & Beth (Total Drama), Dakota Milton & Daisy Milton, Nina/Tomy (Odisea del Drama), Dakota Milton & Jo, Brick McArthur & Sam, Anne Maria & Dakota Milton, Anne Maria & Jo (Total Drama), Damien/Priya (Total Drama), Dawn & Staci (Total Drama), Bowie & Dawn (Total Drama), Mike & Scarlett (Total Drama), Max/Scarlett (Total Drama), Dawn (Total Drama)/Seth (Reality Resort), Heather & Sam (Total Drama), Amanda (Odisea del Drama) & Anne Maria (Total Drama) & Stephanie (Total Drama), Nina (Odisea del Drama), Tomy (Odisea del Drama), Damien (Total Drama), Becky (Odisea del Drama), Amanda (Odisea del Drama), Penelope (Odisea del Drama), Seth Barbo (Reality Resort), Analise Santos (Reality Resort), Sarah Shay (Reality Resort), Ofelia (Odisea del Drama)
Summary
Dakota bir akşam birinden mesaj alır. Sınıf arkadaşlarından birisinin dışlandığı mesajı. Dakota onunla özelden dersleri atarken onunla yazışmaya başlar. Acaba Dakota o çocukla bir şeyler yaşayabilecek mi?? (Hepsi 10. Sınıf, Lise)
All Chapters Forward

Chapter 3

Dakota heyecanlı bir şekilde yatağından kalktı. Sonrasında Alfred odasına geldi.

"Günaydın Dakota, bugün çok neşeli görünüyorsun, bir şey mi oldu?" Alfred sordu.

"Bugün sonunda mesajlaştığım çocuğu göreceğim!" Dakota heyecanla söyledi.

"Bu bir çeşit... sanal arkadaşlık mı?" Alfred sordu.

"Hem evet hem hayır, o çocukla aynı sınıftayız ama dün gelmedi. İlk gün de onu görmedim ama bugün onu görücem! Çok heyecanlıyım!"

"Umarım bugün gelir o zaman Dakota." Alfred söyledi.

"Umarım." Dakota Alfred'e söyledi.

Dakota sonrasında banyoya gitti. Elini yüzünü yıkayıp makyajını yaptı. Daisy sonrasında banyoya girdi.

"Günaydın Daisy."

"Günaydın abla." Daisy elini yüzünü yıkarken söyledi.

"Bugün biraz geç kalktın, halbuki aynı anda yatmıştık."

"Biliyorum ama benim uykuya olan aşkımı bilirsin işte. Yine oldu ve geç kalkmama sebep oldu."

"Neyse ki okul çok erken bir saatte değil, yoksa geç kalırdın"

"Hadi ama abla, biz zenginiz. Olmadı devamsızlık yapardım sorun olmazdı. Parayla devamsızlığımı sildirirdim."

"Evet ama bunu hep yapamazsın. Sadece gerçekten kötü olduğun zamanda yapabilirsin."

"Biliyorum... umarım kahvaltı güzeldir."

"Alfred her zaman en iyi kahvaltıyı hazırlar."

"Biliyorum. O iyi bir adam."

İki kız tuvaletten çıktılar ve mutfağa gittiler.

İki kız da Alfred'in hazırladığı kahvaltıyı ettikten sonra Alfred'e sarılıp evden çıktılar.

Kızlar evden çıktıktan sonra Bernard ile limuzine bindiler. Bernard onları okula bıraktıktan sonra iki kız da sınıflarına doğru gittiler. Dakota ve Daisy vedalaştıktan sonra Dakota heyecanla sınıfına girdi.

"Günaydın Danika!" Lindsay neşeyle arkadaşına el salladı.

"Günaydın Lindsay" Dakota da aynı samimiyetle arkadaşını selamladı.

"Sam okula geldi mi?" Dakota arkadaşına sordu.

"Samuel mi?" Lindsay'in kafası karışmış görünüyordu.

"Hayır, bu sınıfta olan ama arka sırada oturan çocuk." Dakota cevapladı.

"Ohh, ben Harold'ı sorduğunu sandım! Ama Sam daha gelmedi. Sırası hala boş görünüyor."

"Ohh..."

Dakota üzgün görünüyordu.

"Dan, iyi misin? Yoksa ona aşık mısın?"

"Ben sadece... onun geleceğini düşünmüştüm. Bana yarın geleceğini söylemişti... acaba benden mi korkuyor Lindsay?" Dakota arkadaşına sordu.

"Hayır, neden senden korksun ki? Sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın." Lindsay cevapladı.

"Biliyor musun Lindsay, sen iyi bir arkadaşsın." Dakota arkadaşına sarılırken söyledi.

"Awww, biliyorum değil mi?" Lindsay mutlu bir şekilde söyledi.

Sonrasında Lightning geldi.

"Sha-Günaydın kızlar! Bugün kime aşıksınız bakalım?" Lightning egoist tavrıyla kızlara sordu.

"Sen olmadığı kesin." Dakota, IQ'su 3'ü geçmeyen sporcuya söyledi. Sonrasında gözlerini devirdi.

"Sha-Neee? Lightning herkesin aşkıdır! Herkes bana aşık olurr! Sende bana aşıksın, biliyorum!"

"Onu zorlamayı kes Brightning." Jo araya girerek söyledi.

"Dostum, şuan da kızları tavlıyorum, bunu mahvediyorsun!"

"Bence ilk olarak kendine çeki düzen ver Brightning, kimse senin o sıska sikinle ve dolgun memelerinle ilgilenmiyor. Ayrıca hayatımda gördüğüm en kısa sike sahipsin."

Jo kahkaha atarken kızlar da Lightning'e güldüler.

Lightning homurdandı ve yerine geçti.

"Teşekkürler Jo."

"Rica ederim Dak. Bugün iyi görünüyorsun."

"Sende öyle Jo."

Dakota ve Jo geçen yıl pek iyi anlaşamıyorlardı ama ikisinin de ortak bir düşmanı vardı. Mike'ın eski sevgilisi Anne Maria. İkisi de birlik olup o çifti ayırmayı başarmıştı. Ayrıca onu fena rezil etmişlerdi. Bu durumda ikisinin arasını iyiye doğru getirmişti. İkisi artık yakın arkadaş gibiydiler. Heather kadar yakın değil ama yine de iyi arkadaşlardı.

"Neyse, yerime geçsem iyi olur Dak, şuanda Mike'ın geldiğini gördüm. Belki onunla konuşursun." Jo arkadaşına göz kırptı.

Dakota kıkırdadı ve başını salladı.

Jo yerine geçti. Mike sınıfa girdi.

"Günaydın Mike. Bugün iyi görünüyorsun."

"Teşekkürler Dakota, sende iyi görünüyorsun."

Dakota kızardı.

"Dün basket antremanım uzun sürdü, ayrıca Anne Maria benim peşimi bırakmıyor. O kızı severdim ama çok toksikleşti."

"O zaten hep öyleydi. Bilirsin, geçen sene seninle yakınlaşan kızıl saçlı kızın hayatını cehenneme çevirmişti."

"Zoey mi? Ohh evet... Anne Maria onunla konuşmama izin vermiyordu. Zoey başka okula transfer oldu ama üzücü tarafsa ikimiz artık konuşmuyoruz. Bağlarımız koptu."

"Ohhh, bu üzücü Mike. Onu tanımıyorum çünkü farklı sınıftaydı ama eminim ki Anne Maria'dan daha iyidir."

"Evet öyleydi... ama onunla yine de çıkmazdım çünkü bir şeker görünce çılgına dönüyor."

"Belki de seni gördüğü için öyledir." Dakota espiri yaparak söyledi.

Mike kıkırdadı.

"Belki ama bu dediğin bana Sierra'yı hatırlattı."

Sierra geçen sene Cody'e delice takık olan bir kızdı. Cody'i biraz taciz ediyordu ama sonunda Sierra okul transferi yaptı ama onun hakkında duydukları en son şey ise Cody ile yakın arkadaş olmalarıydı.

"En azından Cody ile arkadaş oldu. O çocuk için üzülmedim değil."

"Bende. O olsam bunu yapabilir miydim bilmiyorum doğrusu."

"Bende..." Dakota hafif üzüntüyle söyledi.

"Dakota iyi misin? Biraz üzgün görünüyorsun? Yakın arkadaşın Heather gelmedi diye mi?"

Mike bunu sorduktan sonra Heather geldi.

"Kim demiş gelmemişim diye?! Tabi ki de geldim ve kankitomu asla burada tek başına bırakmam!" Heather en yakın arkadaşına sarılırken söyledi.

"Heather, seni görmek çok güzel."

"Biliyorum değil mi?" Heather tırnaklarına bakarak söyledi.

"Ama yine de seni de görmek çok güzel Dak."

"Biliyorum değil mi?" Dakota da tırnaklarına bakarak söyledi. Sonrasında ikisi de birbirlerine güldüler.

Hepsi yerlerine geçti. Sonrasında biraz kısa boylu bir erkek geldi.

"Camm!"

Mike kısa boylu çocuğun yanına gitti.

"Mikee!"

İkisi öpüştüler.

Sınıftaki herkes bu duruma çok şaşırdı.

"Mike... ne oluyor bu şimdi?" Dakota sordu.

İkisi öpüşmeyi kestiler.

"Ohh üzgünüm, Cameron ve ben yeni çıkmaya başladık." Mike açıkladı.

"Ama o ve sen...-" Dakota cümlesini bitiremeden Mike araya girdi.

"Cameron stajyer tarih öğretmeni, bugün bize dersi olduğunu biliyordum, bana yazmıştı. Cameron ile aramızda 3 yaş var ve bence gayet makul bir yaş farkı." Mike açıkladı.

"Şey, sanırım bu mantıklı." Nina omuz silkti.

"Normal tarih hocamız bugün gelmedi mi?" Oliver sordu.

"Ohh, bayan Miriam bugün rahatsızlandı. Bana bugün sizlere ders anlatmamı söyledi." Cameron açıkladı.

"O karı da bir türlü ölemedi gitti..." Heather Dakota'ya mırıldanarak fısıldadı.

"Biliyorum değil mi?" Dakota da Heather'a mırıldanarak fısıldadı.

"Biriniz sınıfı sayabilir mi acaba?" Cameron sordu.

"Sınıfımız 1 kişi hariç herkes buradadır. Dünkü gelmeyen arkadaşımız Sam bugün yine okula gelmemiştir." Scarlett açıkladı.

"Tamam o zaman, ben yoklama defterini doldurayım." Cameron dedi.

"Sam'in bugün de gelmediğine inanamıyorum..." Dakota mırıldandı.

"Bir şey mi dedin Dak?" Heather yakın arkadaşına sordu.

"Hayır, sadece onun üst üste gelmemesinin tuhaf olduğunu söyledim." Dakota yakın arkadaşı Heather'a açıkladı.

"Dürüstçe umrumda değil, o inek istediği kadar gelmeyebilir." Heather onuz silkti.

Dakota bir şey söylemek istedi ama bunu garip bularak susmaya karar verdi.

"Pekala, bugün sizlerle Fransız ihtilalini işleyeceğiz. Fransız ihtilali şu şekilde oluştu..."

Cameron dersi anlatırken Dakota sürekli Sam'i düşündü. Acaba kendisinden mi kaçıyordu? Dakota ona karşı samimi davranmamış mıydı?

Dakota biraz endişeliydi.

Ders boyunca Dakota sürekli Sam'i düşünerek geçirdi.

"Ve işte Fransız ihtilali bu şekilde oluştu. Sorusu olan var mı?"

"Benim var, Kraliçe gerçekten de pasta yesinler dediği doğru mu acaba?" Nichelle sordu.

"Doğru gibi görünse de aslında değil. Bu halkın bir çarpıtması. Kraliçe halk tarafından sevilmeyen birisiydi. Bu yüzden bu cümle onunmuş gibi lens edildi. Yoksa koskoca kraliçe neden bunu desin?"

"Bilmem, ben de olsam paste yiyin derim sanırım." Nichelle omuz silkti.

"Divaaaa!" Julia arkadaşına destek olarak söyledi.

"Pekala sanırım başka sorunuz yok anlaşılan değil mi?" Cameron sordu.

"Sanırım öyle." Tomy omuz silkerek söyledi.

"O zaman serbestsiniz." Cameron duyurdu.

Öğrencilerin hepsi tezahürat yaptı.

"Mike, benimle gelebilir misin acaba?" Cameron sordu.

"Tabi Cam." Mike ayağa kalkarak söyledi.

Cameron ve Mike sınıftan çıktılar.

Sınıfta bir süreliğine sessizlik oluştu.

"Sizce ne yapacaklar dersiniz?" Priya sordu.

"Büyük ihtimalle sikişecekler ya da ona benzer bir şey olacak." Nina söyledi.

"Eğer Mike'ın boynunda morluklar görürsek şaşırmayalım." Diye ekledi Tomy.

Nina ve Tomy espriye gülerler.

"Şey, fena şaka değildi sanırım..." Brick söyledi.

Diğer herkes kendi aralarında sohbet ederken Dakota biraz kenarda kaldı. Sam'i düşünüyordu. Ona yazmak istedi ama diğerlerine yakalanmak istemediğinde yazmamaya karar verdi.

Bütün gün bir şekilde geçti. Dakota ve Daisy evlerine geldiklerinde Dakota odasına gitti.

Dakota odasında ağlıyordu. Mike'in Biseksüel olmasının yanı sıra Sam'i görememek onu çok üzmüştü.

Daisy ablasının odasına girdi.

"Dak, iyi misin?"

"Şuan yalnız kalmak istiyorum..."

"Bak, seni yalnız bırakırsam kendine zarar vermeyeceğine söz ver olur mu?"

"Tamam, söz veriyorum."

"İyi..."

Daisy odadan çıkacakken ablasına son bir kez daha baktı.

"Beni endişelendiriyorsun abla. Ben senin sadece iyi olmanı istiyorum. Mike'ın biseksüel çıkması sorun değil, başka balıklarda var."

"Sorun o bile değil!"

"O zaman sorun ne?"

"Sorun Sam'in okula gelmemesi!"

"Sam kim?"

"2 gündür yazıştığın çocuk, bizim sınıfta ama sınıftakiler onu sevmedikleri için bizim sınıf grubuna almıyorlar bende ona arkadaşlık ediyorum. Bugün geleceğini söylemişti ama gelmedi... Neyi yanlış yapıyorum...?" Dakota ağlayarak kız kardeşine sordu.

"Ohh Dakk! Hiçbir şeyi yanlış yapmıyorsun. Onun gibi insanları çok tanıdım, kolay değil. Birilerine açılmak o kadar da basit değil. Bu zamanla oluşacak bir şey. Sonuçta sevgili olmayacaksınız ama yine de onu zorlama. Eğer kendisini hazır hissederse sana zaten görünür."

"Öyle mi dersin?" Dakota kız kardeşine sordu.

"Tabi ki öyle, şuan da sadece onu düşünmeyi bırak. Rahatça uyu ve kendini iyi hissedeceksin. Eğer kalkarsan bana haber ver."

"Tamam, teşekkür ederim Daisy. Sen en iyi kız kardeşsin."

"Sende öylesin Dakota. Sende öylesin."

İki kız birbirlerine sarıldıktan sonra Daisy odadan çıktı.

Dakota bir kez olsun birilerini düşünmeden uyumaya karar verdi. Sam'e cevap bile vermeyecekti. Sam gelirse gelsin, artık umrunda değildi.

Dakota uyudu ve kendisini biraz daha iyi hissetti.

"Eğer sen gelmezsen bende gelmem."

~Dakota Milton

(Devam Edecek)


Note: Herkese selam, bölüm planladığım şekilde gittiği için çok mutluyum. Jo ile etkileşim biraz daha farklı olacaktı ama Lindsay ile etkileşim beklediğimden uzun sürünce Lightning için istediğim satırları yazamadım ama sorun değil. Geriye kalanları gayet güzel yazdım. Sonraki bölümde başka şeyler olacak. Uzunluğu tartışılır ama umarım iyi olur. Hepinize iyi okumalar diliyorum. Diğer bölüm görüşmek üzere sizleri seviyorum 333

Note 2: Mike ve Cameron shipini seviyorum, bizim okulda stajyer öğretmenler genelde genç oluyor. Bu yüzden bende Cameron'u genç yaptım. 3 yaş fark bence sıkıntı değil. Mikameron 4everrr!

Forward
Sign in to leave a review.