
Sinsi Kahraman
Sinsi kahraman
"Ne yapıyorsun Nott?"
Bu öfkeli ses Draco Malfoy aitti. Şuan da geçmişte ki kendisinin davranışlarını yapan Theodore Nott'u sorguluyordu.
Ne oluyor böyle?
İçten içe panik olmuş 11 yaşındaki çocuğun vücuduna hapis olmuş 20 yaşında bir seherbazdı.
"Sadece bakıyorum."
Theodore Nott öyle alaycı bir şekilde Draco'ya yanıt vermişt ki Blaise ile Pansy şoke olmuştu. Hatta buz kraliçesi olarak bilinen Daphne Greengrass bile bu duruma şaşırmıştı.
Her daim sessiz ve tarafsız kalan Theodore Nott daha demin onunla alay edercesine yanıt mı vermişti?
Pekala gerçekten de şuan da neler oluyor böyle?
"Pekala baktın. Şimdi o topu yere bırak Nott."
Draco öfkeden platin sarısı saçlarıyla aynı renkte ki kaşlarını çatmaya başlamıştı. Bu durum onu yavaş yavaş sinir etmeye başlıyordu.
"Alt tarafı bir top neden bu kadar ciddisin Malfoy?"
Pekala bu durum giderek daha da sinir bozucu olmaya başladı. Neden her daim tarafsızlığıyla bilinen Theodore Nott birden onun şımarık, kibirli olan geçmişte ki haline benzemeye başladı?
Bu kesinlikle garipti. Draco öfkeyle iç çekti.
"Peki sen niye başkasına ait olan bir topa bu kadar tutunmakta ısrarcısın Nott?"
Koyu saçlı çocuk buna karşılık bir şey demediğinde Draco alaycı ve aynı zamanda bir o kadar soğuk bir şekilde gülümsedi.
"Eğer bu tarz top istiyorsan bana söylemen yeterli Nott. Bunun için başkasının topunu almana gerek yok."
Bu soğuk sözler herkesi şaşırtmıştı. Blaise, Pansy, Daphne, Hermione Granger, Ron Weasley ve Harry Potter dahil hepsi şaşırmıştı.
Tabi ki bu sözler duyanlar arasında en çok şaşıran şuan da öfkeden titreyen Theodore Nott idi. Çocuk o kadar öfkelenmişti ki dişlerini sıkıyordu.
"Kim böyle bir top ister ki?!"
Ani öfkesi yüzünden o kadar aceleci davranmıştı ki elinde tuttuğu topu sertçe sarışın çocuğun yüzüne fırlatıverdi.
Draco o an ne yapacağını bilemedi. Tam asasını hazırlayıp topun onun yüzüne sertçe gelmesini engelleyecek büyü yapacakken birden bir el Draco'nun yüzünden bir kaç cm uzakta olan topu havada yakalıyeverdi.
Draco, gri gözlerini kocaman açtığında havada duran topu süpürgenin üstünde hızla tutan dağınık siyah saçlı çocuğun gözlüklerinin arkasında ki parıltılı yeşil gözlerine bakarken kendisini buldu.
Şuan da kendisi bir rüyada değildi. Gerçekten de garip bir şekilde düşman dediği Harry Potter onun yüzüne gelecek toptan onu kurtarmıştı.
Sanki bir film sahnesi gibiydi.
Draco, bu kurtarışın ana nedeninin Nott'a olan öfkesi ya da Neville Longbottom'a ait olan topu almak için olduğunu düşünmeye karar verdi.
Onun için başka açıklaması yoktu. Kahraman takıntısı olan çocuğun her şeye burnunu sokmada üstüne yoktu sonuçta.
Draco bu sahneden sonra kendisine gelip kuzgun saçlı çocuğa bakıp 'Neden?' Diye soracağı anda "HARRY POTTER!" Diyen tanıdık gelen ses tüm alanda duyuluverdi.
Harry panikle neler olduğunu anlamak için kafasını çevirdiğin Mcgonagall'ın ona ciddi şekilde bakan suratıyla karşılaştı.
Harry derin bir korkuyla yutkunup yere indi. Ne olduğunu anlamadığından dolayı ne yapacağını düşünürken platin sarısı saçlı çocuk "Merak etme. Eğer bir şey olursa ben ona her şeyi açıklarım." Dediğini duydu.
Harry nedense kulağına gelen bu nazik sesle gerginliğinin birazcık da olsa azaldığını duydu. Harry yürümeye başladığında yanında olan kızıl saçlı çocuk "Profesör, Nott-" Dediği Draco tarafından duyuluyordu.
Anlaşılan kızıl saçlı Weasley bir şekilde onu suçlamıyordu. Yani suçlaması saçma olurdu ama yine de kendisi daha dikkatli olsaydı kızıl saçlı çocuk, en yakın arkadaşının yakalanmayacağını düşünmüyor muydu?
Draco, Mcgonagall'ın elini uzatıp kızıl saçlı çocuğun yüzüne getirdikten sonra "Şimdi olmaz bay Weasley." Sözlerini söylemesiyle uzaklaştığını gördü.
Draco ise kızıl saçlı çocuğun ve onun arkasından üzgün bir şekilde bakıp da durumu seyreden gür saçlı kızı izledi.
Kızıl saçlı çocuk öfkeli mavi gözlerini Nott'a doğru çevirdiğinde Draco artık bir şey demesi gerektiğini fark etti.
"Eğer ki profesör Mcgonagall o çocuğu cezalandıracak olursa Nott, daha demin yaptığın saçmalığı ona anlatırım."
Draco'nun soğuk sözlerine karşılık Theodore Nott sessizliğini korudu. Kısa bir süreliğine de olsa sanki pişmanmış gibi gözüküyordu.
Draco haklıydı. O tarafsız çocuk asla geçmişte yaşamış kendisi gibi şımarık ve ukala değildi. Draco kafasını çevirdiğinde ona şaşkınlık karışımı duygularla kaşını çatıp inceleyen küçük Weasley çocuğuyla karşılaştı.
Draco'nun inceleyen mavi gözlerini umursamadan önüne geri döndü.
...
Her şey normale dönmüştü. Harry Potter gülümseyen yüzüyle yemek masasına oturup Ron Weasley ve her daim onu eleştiren Hermione Granger ile konuşuyordu.
Harry mutluydu. Yani okuldan kovulacağını sanırken büyücü sporu olan quidditch takımına alındığına kim sevinmezdi ki
Ron'un gülümseyen yüzüyle "Dostum. Bunu söyleyince Nott'un yüzü şahane bir hale dönüştü." Kelimelerini söylediğinde Harry gülümsedi.
Gerçekten de Harry için çok şahane bir hale bürünmüştü. Çocuk ilk baş dişlerini sıkmıştı ardından ise bembeyaz yüzü kızarmaya ve patlıcan moruna öfkeden dönüşmeye başlamıştı.
Harry her bunu hatırladığında yüzünde bir gülümseme beliriyordu. Çünkü onun için bu durum komik geliyordu.
Harry'nin yeşil gözleri hızla devriliverdi.
"Kuralı çiğnedin ama Mcgonagall seni ödüllendirdi."
Devrilmiş yeşil gözleri kızıl saçlı çocuğun bıkkın mavi gözlerle karşılaşınca daha da kötü olmuştu. Neden söylenip 'Kuralları çiğnedin.' diyen bu kız hep onu takip ediyordu ki?!
Madem kendisini bu durum rahatsız ediyordu başkasıyla oturup konuşabilirdi değil mi?!
Harry etrafına baktığında kızın kimseyle konuşmadığını fark etti. Yani onunla konuşacak ve onun konuşmalarına katlanacak tek bir kişi bile yoktu.
Tek bir kişi dışında o da yemek masasına yeni oturmuş sarışın çocuktu. Çocuk yanına oturan koyu tenli çocuk ile koyu saçlı kızla konuşup nazikçe gülümsüyordu.
Harry nedense çocuğun gri gözleriyle karşılaşır karşılaşmaz yeşil gözlerini çevirmek zorunda hissetti. Neden böyle hissettiğini bile bilmiyordu.
Sadece yapmalıymış gibi hissetmişti.
Yeşil gözlerini hızla çevirdiğinde ise kendisine öfkeyle bakan Theodore Nott'un öfkeli suratını izlerken buldu. Harry hafifçe sırıttı ve Theodore Nott'u öfkesiyle baş başa bıraktı.
Harry bu tarz zorba tipli çocukları nasıl gıcık edeceğini iyi biliyordu. Sonuçta aynı evde yaşadığı kuzeni Dudley'de bu tarz zorba tiplerden biriydi.
Harry, okul hayatından giderek daha fazla zevk almaya başladı.
O sırada slytherin yemek masasında olan Draco ise gri gözlerini bir öfkeli şekilde bir yere bakan Theodore Nott'a bir de sinsice sırıtan çocuğa çevirip durdu.
Bu çocuk nasıl slytherin'e geçmemişti?
Draco içten içe Harry Potter'ın nasıl slytherin yerine gryffindor'a geçtiğini merak ediyordu. Ardından gri gözlerini yana çevirdiğinde masum bir şekilde ona bakıp gülümseyen Blaise Zabini ile karşılaştı.
Seçmen şapka kesinlikle yaşlanmıştı. Başka açıklaması olamazdı.
Harry Potter'ın gryffindor'a geçmesi ve masum Blaise Zabini'nin slytherin'e geçmesi bunun için yeterli kanıttı.
Theodore Nott'un sinsice sırıtan kuzgun saçlı kahramandan ona doğru dönen öfkeli suratını umursamamayı deneyen Draco yemeğini yemeye odaklandı.
Şuan da hiç 11 yaşındaki çocukların öfkesini çekecek durumda değildi. Ama içinden onu izleyen Theodore Nott'u görünce kahkaha atmak geliyordu. Draco kahkahasını tutmak için çok zorlanıyordu. Özellikle Nott'un ona dudaklarını büzüp bakması daha da zorluyordu.
Tanrım! Neden bu çocuk geçmişte ki kendisi gibi davranıyordu ki?! İşin en komik yanı kendisi gibi şımarık çocuk olmayı başaramıyordu. Draco geçmişte ki kendisine 'Yılın en şımarık zorba çocuğu' adlı ödül verilmesi lazım olduğunu hissetmeye başlamıştı.
Çünkü kesinlikle Theodore Nott bunu beceremiyordu.
...
"TROLL ZİNDANLARDA!!"
Draco'nun geçmişte yaşadığı başka olay tekrardan olmuştu. Draco kafasını yemek masasından kaldırıp gergin şekilde etrafına bakan kızıl saçlı çocuğa baktı.
Gryffindor masasında bir öğrenci eksikti. Draco gerginlikle karışık duygularıyla yutkundu.
Hermione Granger yoktu.